Acelya
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Acelya

ACELYANIN DÜNYASI DOSTLUGUN VE SEVGININ TEK SIMGESI
 
PortalPortal  AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 kadının hası...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
sitekurucusu
Admin
Admin
sitekurucusu


Koç
Yılan
Mesaj Sayısı : 23648
Doğum tarihi : 01/04/65
Kayıt tarihi : 17/02/08
Yaş : 59
Nerden : insanligin oldugu yerden

kadının hası... Empty
MesajKonu: kadının hası...   kadının hası... Icon_minitimeSalı Şub. 03, 2009 3:16 am

Her gün kim bilir kaç kadın görüyoruz...
Sokakta, vapurda, okulda, kuaförde, orda, burda...
Ama olmuyor hanımlar, olmuyor!
Kadınlar kadınlığı unutalı daha kaç on yıl oldu ki? Solaryuma girmeye, Çıplak gezmeye, Kariyer hırsıyla yüzlerini buruşturmaya başlayalı kaç on yıl oldu?

Çevremde gördüğüm kadınlardan bazılarının birtakım özelliklerini seçtim.
Bunlara,dizilerdeki,filmlerdeki romanlardaki kadınların hosuma giden özelliklerini ekledim.
Gözlerimi kapadım, Osmanlı zamanından kalma,
hani şu afet-i devran denen kadınları düşündüm.
O nasıl bir cazibedir ki, peçelerin ardından bile erkekleri aşık eder.
Bir Fransız kadınının zarafetini düşündüm sonra, bir İspanyol kadınının ateşini ve bir Türk köylü kızının tazeliğini.

Kadının güle benzemesi gerektiğine karar
verdim sonunda. Kadının hası güle benzer. Rengiyle, kokusuyla, dikeniyle. açın televizyonu, bir tane gül görüyor musunuz?

Kadının hası...
Kadının hası yumuşak başlı olmaz, ama ağırbaşlı ve sıcak olur.
Ağırbaşlılıktan kastım, sıkıcılık değil elbet. Şımarıklığın da hakkını verir.

Ağırbaşlı tebessümleri olur bir de.
Kadın yüzü dediğin mahkeme duvarına benzemez.
Bu tebessümler sevgidir.
Yumuşacık bir sevgi olur kadın yüreğinde.
Kim olursa olsun, ne yaşamış olursa olsun.
Erkeğini dizine yatırıp saçlarını okşamayı bilir gerçek bir kadın.
Kadının hası nerede, nasıl davranacağını bilir.
İnsanların içinde kapris yapmaz, hır çıkarmaz;
Ama gerçek bir
Osmanlı kadını gibi, adabıyla, raconuyla istediğini alır.
Yüz göz olmaz kadının hası. Bazen öyle bir bakar ki, hele bir de bazen öyle bir susar ki,
bin tümceye bedeldir bu bakmalarla susmalar.
Bu kadın üzülmeyi de bilir,ağlamayı da,kızmayı da.
Ama üzmemek lazım, ayrıca kızdırmaya da
gelmez kadını...

Gerçek bir kadın ezik durmaz.
Kambur yürümez,dimdik durur.
Kendine saygısı,güveni vardır.
Erkeğine can yoldaşı olur,destek olur,onu dinlemeyi bilir.

Bazen utangaç olur, bazen ürkek.Soğuktan ya da yalnızlıktan korkabilir kadın.
Aptal olmaz gerçek bir kadın.Bön bön bakmaz adamların suratına.
Hülyalı bakışları da olsa, zihni uyanık olur. Hüznü, gökten deli deli yağan yağmur gibi olur,
saçlarından akar. Nesesi ise öyle renkli, öyle
dağınık...; Saçları savrulur. Kahkahaları vardır bu kadının, çın çın eder odaların duvarlarında.

Sesi güzel olur kadının, biraz da buğulu...
Arada bir pencereye yaslar başını, sokağa dalıp gider, bir şarkı söyler.
Olgunluğuyla şaşırtır erkeği.
Bazen de öyle çocuk olur, öyle sağlam
saçmalar ki,yine şaşırtır onu.
Sıkmaz kadın, bunaltmaz, yaşa yaşa bitmez.
Huzur verir varlığıyla.

İçmesini de bilir kadının hası.
Bazı akşamlar anason kokulu tüter sofrasının sıcağı.
İçli bir türkü dinler bazen, üşür, sırtına hırkasını alır.
Konuşurken insanın yüzüne bakar kadın.
Kibirli olmaz.Kültürsüz olmaz.
Bomboş olmaz kafası.
Dünyanın, ülkenin olaylarını bilir,anlar,öyleyecek sözü vardır.
Kişiliklidir. Beceriklidir.
Ama yine de tırnağı kırılınca üzülür..
Üzülür iste,profesör de olsa,sultan da olsa üzülür.

Gerçek bir kadın hiçbir zaman reklam panolarındaki kızlara benzemez.
Vücudunun özelini teshir etmez. Fosforlu bir taş gibiliği yoktur onun,
Loş bir cazibesi vardır. Albenisi metrelerce öteden çarpar adamı.
Ne kadar örtüneceğini, ne kadar açılacağını, yerine ve zamanına göre bilir.
Gerçek bir kadın Paris podyumlarında yürüyen, 17. yüzyılın vebalı kadınları gibi mankenlere de benzemez. Uzun saçları vardır kadının.
Yumuşak olur, güzel kokar.Kadının hası
saçlarını ne zaman toplayacağını, ne zaman salacağını bilir.

Gerçek bir kadın göbek atmayı, gerdan kırmayı, iyi becerir; ama öyle her yerde masaların
üstüne çıkıp oynamaz.
Havasında oldu mu, bir oynadı mı, herkes onu
izler.

Kadın korunmayı sever, ama korunmaya muhtaç değildir.
Erkekler ise korumayı severler, ama yine de güçsüz, zavallı kadınlardan hoşlanmazlar.
Güçlü kadından ise çekinirler, ona yanaşamazlar.
Kadının hası bu dengeyi kurmayı bilir; gücünü erkeğin gözüne gözüne sokmaz.

Has kadına naz da yakışır, kapris de.
Öyle tatlı, öyle kıvamlı naz eder ki, onun nazını erkek zevkle çeker.

Gerçek bir kadın şiir gibi olur, mey gibi olur, ömür gibi olur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://acelya.forumakers.com
 
kadının hası...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Acelya :: HANIMEFENDİLER ve BEYEFENDİLER :: AH KADINLAR-
Buraya geçin: