Acelya
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Acelya

ACELYANIN DÜNYASI DOSTLUGUN VE SEVGININ TEK SIMGESI
 
PortalPortal  AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Yusuf (as) Kıssasından Bazı Mesajlar

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
sitekurucusu
Admin
Admin
sitekurucusu


Koç
Yılan
Mesaj Sayısı : 23648
Doğum tarihi : 01/04/65
Kayıt tarihi : 17/02/08
Yaş : 59
Nerden : insanligin oldugu yerden

Yusuf (as) Kıssasından Bazı Mesajlar Empty
MesajKonu: Yusuf (as) Kıssasından Bazı Mesajlar   Yusuf (as) Kıssasından Bazı Mesajlar Icon_minitimeÇarş. Eyl. 09, 2009 4:19 pm

Yusuf (A.S.) Kıssasından Bazı Mesajlar
1. İman Ve Tevekkül


Çok sevdiği oğlu Yusufu kaybetmesine rağmen, Hz. Yakub (a.s.}, infial ve ümitsizliğe kapılmamış; aksine kendisine düşenin güzel bir sabır ve Allah'ın yardımına sığınmak olduğunu söyle*miştir. En sıkıntılı günlerinde dahi, Allah'a tevekkül ve Allah'ın emrine karşı ruhî bir huzur ve tatmin içinde olmuştur. Ancak onun Allah'a tevekkülü, hiçbir zaman tedbirlere başvurmasına engel teşkil etmemiştir. Her işte, kendisine düşen tedbirleri al*mış, sonunda işi Allah'a havale ederek neticeyi O'ndan beklemiş*tir. Alınması gereken tedbirin, takdiri değiştirmeyeceği gerçeğini, oğullarının Mısır'a ayrı kapılardan girmesini emrederken, "Al*lah'ın takdirine karşı size herhangi bir fayda sağlayamam" sözle*riyle ifade etmiştir. Hz. Yakub (a.s.), bu tavrıyla bizlere, Allah'a tevekkülle birlikte, sebeplere sarılmanın, ihtiyat ve tedbiri elden bırakmamanın lüzumuna dair büyük bir ders vermiştir.[1][59]

2. İffet Ve Sabır

Hz. Yusuf (a.s.), Aziz'in karısının isteklerini reddederek nefsini kırmak, bu yüzden çarptırılabileceği her türlü cezayı göze almak ve sonunda kadınların fitnesinden kurtulmak için zindan hayatını tercih etmekle bütün insanlığa büyük bir iffet dersi vermiştir. Hz. Yusuf (a.s.)'m hayatı, peşpeşe gelen büyük sıkıntı*lara gösterilen üstün sabrın da çarpıcı bir misalidir. Hz. Yusuf (a.s.), ilk büyük sıkıntısını kardeşleri tarafından kuyuya atılmak, ikincisini köle olarak satılmak, üçüncüsünü kadınların hedefi olmak, dördüncüsünü de zindana atılmakla yaşamıştı. O, bütün bu zorluklar karşısında sabretti, hiç bir zaman Allah'ın yardı*mından ümidini kesmedi ve neticede, Allah'tan korkan ve sabre*denler için vâdedİlen mükâfata ulaştı. Benzeri bir sabrı da yıllar*ca onun hasretiyle kavrulan ve hiçbir zaman ümidini yitirmeyen babası Hz. Yakub (a.s.) sergiledi.[2][60]

3. Güçlü İken Affetme

Yusuf kissasındaki önemli mesajlardan biri de, kötülük yapanları af ve müsamaha ile karşılamak büyüklüğüdür. Hz. Yusuf (a.s.), kendisini kuyuya atan kardeşlerine her türlü cezayı verebilecek bir mevkide iken, yüce karakteri sayesinde, onları affetmiş, üstelik onlara elinden gelen her iyiliği yapmıştır. Sevgili Peygamberimiz, Hz. Muhammed (s.a.v.), Mekke fethi sırasında, kendisinden kararını açıklamasını bekleyen Mekke müşriklerine Hz. Yusuf (a.s.)'m kardeşlerini affederken söylediği sözlerini ha*tırlatmış ve o gün onlara ayıplama ve cezanın olmadığını ilân etmiştir. Şüphesiz her ikisi de, güçlü iken affetmeyi bilmenin olumlu neticelerini elde etmiş, geçmişin azılı düşmanlarının bu iyilik sayesinde samimi dostlar haline geldiğini görmüştür. [3][61]

R. Yusuf Sûresinin Sonunda Rasülullah (S.A.V.)'e Mesajlar

Allah Teâlâ, Yusuf kıssasının anlatıldığı Yusuf sûresinin son âyetlerinde, Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)'e hitap ederek, bu kıssanın ona vahyedilen gayb haberlerinden olduğunu bildirmiş ve bu olayların yaşandığı dönemde hayatta olmadığına göre, bu kıssa ile ilgili bilgileri edinmenin vahiyden başka bir kaynağı olmadığını vurgulamıştır. Cenab-ı Hak, ayrıca sûrenin son âyet*lerinde, Rasüllah (s.a.v.)'i teselli edecek hakikatleri dile getirmiş*tir. İnsanların imana gelmesi için ne kadar büyük arzu duysa ve elçilik görevi karşılığında onlardan herhangi bir ücret istemese de, insanların çoğunun inanmayacağını hatırlatarak, bu müna*sebetle davetinin reddedilmesi ve işkencelere mâruz kalması sebebiyle üzülmenıesini tavsiye etmektedir. Yine Kur'ân-ı Ke-rirn'in âlemler için bir öğüt ve nasihat olduğunu, akıllarını kul*lananların ona tâbi olacağını bildirmektedir. Akıllarını kullana*mayanların ise, göklerde ve yerde Allah'ın birliğini gösteren nice delillerden yüz çevirdiğini ve insanların çoğunun, Mekke müşrik*leri gibi, Allah'a ortaklar koşarak şirke düştüklerini vurgulamak*tadır. Ardından, bu inkarcıların, Allah'ın azabından, yahut ken*dilerini ansızın yakalayacak Kıyametten emin olup-olmadıkları sorulmakta ve sonunda Rasülullah (s.a.v.)'in dilinden, peygam*berlerin ortak mesajı seslendirilmektedir:
"Ey Muhammed! İşte bu kıssa gayb haberlerindendir. Bun*ları sana biz vahyediyonız. Onlar kararlarını verip tuzaklarını kurarlarken sen onların yanında değildin. Sen çok arzulu olsan da, insanların çoğu iman edecek değildir. Halbuki sen, buna karşı onlardan bir ücret istemiyorsun, Kur'ân, âlemler için ancak bir öğüttür. Göklerde ve yerde nice deliller vardır ki, onlar, bu delil*lerden yüzlerini çevirip geçerler. Onların çoğu, Allah'a ancak ortak koşarak iman ederler. Allah tarafından herkesi kapsayacak bir musibetin gelmeyeceğinden veya farkında olmadan Kıyametin ansızın kopmayacağından emin mi oldular? De ki: İşte bu, benim yolumdur. Ben, Allah'a çağırıyorum, ben ve bana uyanlar, aydın*lık bir yol üzerindeyiz. Allah'ı tenzih ederim! Ve ben Allah'a ortak-lar koşan müşriklerden değilim."[4][62]
Yusuf sûresinin son üç âyetinde ise, Peygamberimiz (s.a.v.)' '. e hitaben, daha önce de peygamberler gönderildiği hatırlatılarak onları inkâr edenlerin akıbetlerinden ibret alınması istenmekte*dir. Ardından, bütün peygamberlerin davet yolunda müşriklerin engelleme teşebbüsleri ve çeşitli kötülükleriyie karşılaştıkları, onlara ve mü'minlerine yapılan kötülüklerin giderek şiddetlendi*ği ve üstün sabır sahibi peygamberlerin tahammülünü zorladığı açıklanmaktadır. Hatta bu zorluklar yüzünden peygamberlerin neredeyse bütün ümitlerini kaybetme, kendilerine va'dedilen zaferden ümit kesme ve bütünüyle yalanlanma endişesine kapı*lacak derecede zorlandıkları; işte bu son noktada ilâhî yardımın onlara ulaştığı bildirilmektedir.[5][63] Buna göre Allah Teâlâ, yardı*mını, zorluk ve sıkıntıların son derece arttığı, yardım ihtiyacının en fazla hissedildiği bir zamanda göndermiştir. Zafer va'di, ina*nanların sabır zırhına bürünerek inançlarındaki samimiyetlerini ispat etmelerinin ardından tahakkuk etmiştir. Sûrenin son âye*tinde de peygamber kıssalarının akıl sahipleri için birer İbret sahnesi olduğu vurgulanmakta, Cenab-ı Hak tarafından vahyedüen Kur'ân-ı Kerim'in, iman edenler için bir hidâyet reh*beri ve rahmet kaynağı olduğu belirtilmektedir:
"Ey Muhammedi Biz, senden önce de şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz erkekleri peygamber olarak gönderdik. Onlar yeryüzünde dolaşıp kendilerinden önce geçmiş kavimlerin akıbetlerinin ne olduğuna bakmazlar mı? Allah'tan korkanlar için âhiret yurdu daha hayırlıdır. Hiç düşünmez misiniz?
Önceki elçilerimizin hepsi uzun süre zulüm ve baskıya uğ*ramışlardır. Nihayet bu peygamberler neredeyse bütün ümitlerini kaybettikleri ve büsbütün yalancılıkla damgalandıklarını gördük*leri bir sırada bizim yardımımız kendilerine ulaşmıştır ve böylece dilediğimizi kurtarmışızdır. Suçlular güruhundan ise azabımız asla geri çevrilmez.
Gerçek şu ki, onların (peygamberlerin) kıssalarında akıl sa*hipleri için büyük ibret vardır. Bu Kur'ân uydurulmuş bir söz de*ğildir. Ancak kendinden öncekilerin tasdiki, her şeyin açıklanma*sı, iman eden bir toplum için rahmet ve bir hidâyettir."[6][64]
Kur'ân-ı Kerim'de, Yusuf sûresi haricinde Hz. Yusuf (a.s.)' dan bahseden ve ona peygamberlik görevinin verildiğini bildiren iki âyet daha vardır ve mealleri şöyledir:
"Biz, İbrahim'e İshak'ı ve Yakub'u bahşettik. Ve hepsini doğru yola sevk ettik. Daha önce Nuh'u ve soyundan olan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyüb'u, Yusufu, Musa'yı ve Harun'u da doğru yola sevk etmiştik. İşte biz, iyilik yapanları böyle mükâfat*landırırız."[7][65]
"Şüphesiz ki, daha önce Yusuf da, size apaçık delillerle gel*mişti, onun getirdiklerinden de devamlı şüphe etmiştiniz. Yusuf ölünce de, 'Allah bundan sonra hiç bir peygamber göndermeye*cek!' demiştiniz. İşte Allah, haddi aşan şüphecileri böyle saptırır.[8][66]

--------------
[59] Prof. Dr. İsmail Yiğit, Peygamberler Tarihi, Kayıhan Yayınları: 351-352.

[60] Prof. Dr. İsmail Yiğit, Peygamberler Tarihi, Kayıhan Yayınları: 352.

[61] Prof. Dr. İsmail Yiğit, Peygamberler Tarihi, Kayıhan Yayınları: 352-353.

[62] Yusuf süresi, 12/102-107.

[63] İbn Kesir, Tefsir, IV, 61.

[64] Yusuf sûresi, 12/110-111.

[65] En'am sûresi, 6/84

[66] Mü'min sûresi, 40/34
Prof. Dr. İsmail Yiğit, Peygamberler Tarihi, Kayıhan Yayınları: 353-355.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://acelya.forumakers.com
 
Yusuf (as) Kıssasından Bazı Mesajlar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Yusuf Peygamber

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Acelya :: İslami Bilgi Ve Kaynaklar Ramazan ve Oruc-
Buraya geçin: