Acelya
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Acelya

ACELYANIN DÜNYASI DOSTLUGUN VE SEVGININ TEK SIMGESI
 
PortalPortal  AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 18 Ocak 2011 Salı Gününün Hikayesi,

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
sitekurucusu
Admin
Admin
sitekurucusu


Koç
Yılan
Mesaj Sayısı : 23648
Doğum tarihi : 01/04/65
Kayıt tarihi : 17/02/08
Yaş : 58
Nerden : insanligin oldugu yerden

18 Ocak 2011 Salı Gününün Hikayesi,  Empty
MesajKonu: 18 Ocak 2011 Salı Gününün Hikayesi,    18 Ocak 2011 Salı Gününün Hikayesi,  Icon_minitimePerş. Ocak 20, 2011 5:03 pm

Delikanlı, alaca karanlıkta yürürken, yumuşak bir şeye çarptığını fark etti. Hemen eğilip baktı.


Aman Allah'ım!.. Ayaklarının arasında, yuvasından ustalıkla sökülmüş bir kalp duruyordu.

Tıpkı resimlerdeki gibi diri ve kanlıydı. Onu büyülenmişcesine avuçlarına aldığında, dehşetinden çıldıracak gibi oldu.


Kalp tıp tıp atıyordu ve sıcacıktı.


Delikanlı, sanki ellerine yapışıp bir başka uzvu haline geliveren kalpten kurtulmak istiyor, fakat ne olduğunu kestiremediği duygular tarafından engellendiğini hissediyordu.

Bir müddet sonra sakinleştiğinde, onun sahibini bulmak için en yakındaki evin kapısını çaldı ve zincir aralığından bakan genç kıza:


- Bu kalp sizin mi? diye sordu.Biraz önce yol üzerinde buldum.


Kız, mahçup bir ifadeyle:


- Ben kalbimi, üç ay önce rastladığım bir vefasıza kaptırdım, dedi.

Yandaki eve sorun, onların olabilir.


Kızın gösterdiği ev, göz kamaştırıcı bir villaydı. Kapıyı açan hizmetkar, onu üst kataçıkartıp evin beyine götürdü.



Delikanlı, yumuşak halıların üzerine damlayan kanları ayağıyla örtmeye çalışırken:


- Bu kalp sizin mi acaba? diye sordu. Hala atıyor da...


Beyefendi, ışıl ışıl parıldayan kristal kadehinden höpürtülü bir yudum çekerek:


- Ben kalbimi dünyaya sattım canikom!. diye sırıttı.

Komşu evde bir mezcup var, o bilir sahibini...


Delikanlı, soğumaya yüz tutan ve atışları gittikçe yavaşlayan kalbi bitişik kulubedeki ihtiyara koşturarak:


- Bu kalpsizin mi? diye sordu.

Çabuk olun, nerdeyse duracak.


Yaşlı adam, okumakta olduğu Kur'an'ı yavaşça kapatırken:


- Ben kalbimi, her şeyimle Allah'a verdim evlat, diye gülümsedi.

Elindekinin sahibini, neden gidip anne ve babana sormuyorsun?


- Her ikisi de yaşlanıp bunadı, diye üfüldendi genç.

Bir bebek gibi ilgi görmek istediklerinden, üç gün önce kavga edip onları terk etmiştim.


İhtiyar adam, büyük bir üzüntüyle:


- Terk ettin ha!.. diye mırıldandı. Terk ettin demek.


Delikanlı,söylenenlere karşı kayıtsız görünüyordu.

Oysa ki yaşlı adam, beklediği cevabı çoktan almıştı. Delikanlıya doğru emin adımlarla ilerledi ve iki eliyle kavradığı gömleğini bir hamlede yırtarak açıverdi.


Delikanlının göğsünde, avuçlarında tuttuğu kalp büyüklüğünde kanlı bir boşluk vardı...


Alıntı..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://acelya.forumakers.com
 
18 Ocak 2011 Salı Gününün Hikayesi,
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Acelya :: ACELYANIN GÜNLÜGÜ.Günü sözü:Günün Resmi.Günün Hikayesi:Günün Siiri:Günün Fikrasi-
Buraya geçin: