20 Eylül 2011 Salı, Günün Hikayesi

Konu: 20 Eylül 2011 Salı, Günün Hikayesi Salı Eyl. 20, 2011 6:21 pm

İÇİMDEKİ GEMİ

Çocukluğumuzda hepimiz kağıttan bir gemi yapmışızdır.
Çocukluk hayalleriyle dünyayı turlamışızdır o gemiyle. O deniz senin bu okyanus benim gezmişizdir gönlümüzce.
Bazen Barbaros bazen de Hızır Reis oluvermişizdir. Onlar gibi düşmanlarla savaşıp zaferler
kazanmışızdır çokça. Bazen de üzüldüğümüzde, annemiz kızdığında gemimize
binip uzaklaşmışızdır o mekandan. Onun içinde ağlayıp içimizi ona dökmüşüzdür belki de.
O gemi bazen bizim için bir uçak bazen de tren oluvermiştir duruma göre.
Gönlümüzce kullanmışızdır onu kısaca, aklımızla değil hislerimizle yön vermişizdir ona.

Zaman ilerledikçe günlük tempoya ayak uydurarak işe güce dalmışızdır.
Çocukluğumuzun kağıttan gemileri geride kalmıştır artık. Artık yeni şeyler vardır hayatımızda sevinçler,
hüzünler, mutluluk ve kederler... Artık yeni bir amaç vardır.
Çalışmak ve kazanmak üstüne kurulmuştur dünya. Bir anımız bir anımızı tutmaz.
Bir saat önce çok mutluyken işlerin birden tersine dönmesiyle bir anda bir kasvet sarar içimizi.
Çok bunalırız. Sudan çıkmış balığa döneriz adeta. Bazen de içimiz sebepsiz yere sıkılır.
Ağlayacak gibi olur, gururumuza yediremeyerek ağlayamayız.
Oysa çocukluğumuzda hani gemimize sığınarak gezer, onun içinde gözyaşları dökerdik ya,
hani mutsuz anlarımızda içimize su serpen bir gemimiz vardı ya,
ne kadar da geride kalmıştır o gemi. Zaman ırmağına bırakarak salmışızdır onu engin sulara.
O çoktan uzaklaşmıştır bizden...

İşte bir gün aklıma geldi o gemi. Yeniden engin sulara açılmak geldi içimden.
Yeniden zaferler kazanmak istedim o gemiyle beraber.
Gemimi istememle içimde bir sızı belirdi, ağladım. Her yana baktım; ama bulamadım gemimi.
Ne olur gemim, dön geri dön de kalbimin ırmaklarına salayım seni...

Sadık Altan