Acelya
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Acelya

ACELYANIN DÜNYASI DOSTLUGUN VE SEVGININ TEK SIMGESI
 
PortalPortal  AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Rahmet ve Bereket Ayı Ramazan Yeniden Ufkumuzda

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
sitekurucusu
Admin
Admin
sitekurucusu


Koç
Yılan
Mesaj Sayısı : 23648
Doğum tarihi : 01/04/65
Kayıt tarihi : 17/02/08
Yaş : 59
Nerden : insanligin oldugu yerden

Rahmet ve Bereket Ayı Ramazan Yeniden Ufkumuzda Empty
MesajKonu: Rahmet ve Bereket Ayı Ramazan Yeniden Ufkumuzda   Rahmet ve Bereket Ayı Ramazan Yeniden Ufkumuzda Icon_minitimePaz Eyl. 07, 2008 3:28 pm

Bilindiği gibi bazı mübarek ay, gün ve gecelere ait bir kısım
faziletlerden bahsedilmiştir. Mesela, Kur'ân'ın ifadesiyle, Kadir
Gecesi'ni ihya eden bir insan, bin ayı ihya etmiş gibi sevap alır.

Yine Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) ifadesiyle, vatanı
korumak gayesiyle bir saat nöbet tutan insan, bir sene ibadet yapmış
gibi sevap kazanır; keza bir saat tefekkür eden insan, bir sene ibadet
yapmış gibi olur... Demek bu türlü az ve dar bir zaman dilimi içinde,
yine hayatî önem taşıyan bir mekânda bir insanın yapacağı bazı hususi,
cüzî, zıllî şeyler, cüz'iyetten çıkıp külliyet kesbediyor, zılliyetten
çıkıp asliyete inkılâp ediyor ve Cenab-ı Hakk'ın katında aslı eda
edilmiş gibi kabul ediliyor.

Bir insan, Ramazan-ı şerifi, gecelerini kıyamla, gündüzlerini de oruçla
geçirirse, onun için Kadir Gecesi'nde vaat edilen İlahi lütuflar bahis
mevzuu olabilir. Dolayısıyla bütün bir seneyi câmî bir mümin olarak
geçirir ve böyle bir insanın sakatatı olmaz. Bu da, o insan için bir
sâlih (doğurgan) dairenin teşekkül etmesi demektir ki, böyle bir
durumda her hayır, başka bir hayrı doğurur ve derken o insan için bir
hayırlar dairesi teşekkül eder.

Evet, bir insan gecesiyle gündüzüyle bir Ramazan-ı şerifi ihya etmekle,
bütün sene hayırlara açık olabilir ve hep hayır yollarında dolaşabilir.
Tabii böyle potansiyel bir lütf-i İlâhi herkes için söz konusudur.
Ramazan-ı şerifi tastamam ihya eden bir insan için Efendimiz
(sallallâhu aleyhi ve sellem), "Kim inanarak ve aynı zamanda sevabını
da Allah'tan bekleyerek oruç tutarsa, işlediği bütün günahları Allah
(celle celâluhu) affeder." buyurur. Demek bu türlü mübarek ibadetlerde
insanın niyeti, hulûsu, yakîn mülahazası çok önemli ki, bunların
derinliğine göre Allah (celle celâluhu), bazen bire on, bazen yüz ve
bazen de milyon veriyor. Tabii böyle bir sevap katlaması, o insanın
ömrünün bütün senelerinde yapacağı ibadetin sevabını aşar.

Bunu küçük bir misalle anlatmak gerekirse, diyelim ki Ramazan-ı şerifte
Kadir Gecesi'ni yakaladınız. Bu, bin ay hesabına göre seksen sene
yapar. Buna göre, o insan sanki seksen sene yaşamış gibi sevap kazanır;
başka bir ifadeyle, bin ay namaz kılmış, bin ay oruç tutmuş gibi olur.
Bu ise, bir insanın ömrünü aşkın bir şeydir; zira ümmet-i Muhammed'in
en uzun yaşayanları bile seksen yaşını biraz aşkın
yaşamışlardır/yaşıyorlar.

Ramazan'da yapılan ibadetlere riya ve süm'a giremez

Yine bu öyle bin ay ve öyle seksen sene ki, içinde riya yok, süm'a
yok.. mesela siz namaz kılar, rükûa gidersiniz ama içinizden,
"çevredeki insanlar da gördü, iyi bir rükû çıkardım" diye geçirseniz;
yine secdeye gider, Cenab-ı Hakk'ın, Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve
sellem)'in secdesini tarif ederken "Secde edenler arasında kıvrım
kıvrım halini Allah görüyor.." (Şuara Sûresi, 26/219) ifadesinde olduğu
gibi, kıvrım kıvrım bir secde eda edersiniz; ama aklınızın köşesinden,
‘nasıl secde edilirmiş insanlar bir görsün' diye geçirseniz, sizin bu
düşünceniz o secdeyi de, rükûu da ve onların önündeki şeyleri de alır
¤¤¤ürür. Bu ibadetinizden elinizde sadece yatıp kalkmanız ve bir de
yorgunluğunuz kâr olarak kalır. Ama Kadir Gecesi'nde kazandığınız şey,
öyle bir netice verir ki, gecenin bir ânında ve kimsenin olmadığı bir
ortamda yaptığınız ibadet ü taati riya, süm'a fırtınaları alıp
¤¤¤ürmez. Yine onun içinde başka günahlar da yoktur; mesela harama
bakmamış, yalan söylememiş, din-i mübîn-i İslam'ın esaslarına aykırı
hareket etmemişsinizdir.

Bir ehl-i tahkikten bu geceyle ilgili şöyle bir değerlendirme
duymuştum; bu zat derdi ki, mesela birinin malını yemişsiniz, birine
sövmüşsünüz ya da birinin gıybetini etmiş, çekiştirmişsiniz. Bütün
bunların karşılığını ötede sizin sevabınızdan alır, ona verirler. Ancak
bu verilecek şeyler, sizin yaptığınız şeylerden verilir; fazlî olan,
yani Allah'ın (celle celâluhu) size fazlından verdiği şeylerden
verilmez. O halde, eğer Cenab-ı Hak bir gecede size seksen senelik bir
ecir vermişse, seksen bin adama borcunuz da olsa, eğer sizin sadece o
geceniz varsa, o geceniz alınıp onlara taksim edilir; ama Allah'ın
fazlî surette size verdiği şey, seksen seneye muâdil olarak bitevî size
kalır...

İşte Ramazan ayı, böylesine hayırlara, hasenata açık ve aynı zamanda
önemli hayırlar doğuran bir aydır. Ancak hususiyle Kur'ân
hizmetkârlarının, Ramazan'ı da, başka zamanları da ayrı bir önem arz
etmektedir. Çünkü günümüzde hiç kimsenin yapamayacağı her mevsime ait
işleri, Allah (celle celâluhu) bu hizmet insanlarına yaptırıyor.
Böylece onlar, sadece Ramazan ayını değil, adeta bütün ömürlerini
mücahede ruhu ile bir dantelâ gibi örüyorlar. İşte bu durum, münhasıran
bir Ramazan'ı ihya etmeyi, onu değerlendirmeyi ve Ramazan'ın
değerlendirilmesiyle çok engin, çok geniş hayırlara açılma işini çok
çok aşar. Çünkü bu insanlar, göz doldurucu ve çok çalımlı işler yapıyor
ve belki şu anda gerçek değeriyle değerlendiremeyeceğimiz şekilde bir
tarih yazıyorlar. Bu açıdan da eğer bir Ramazan ayı ihlâslı bir insana
seksen senelik ömür kazandırıyorsa, her halde onlarınkini hesap etmek
mümkün olmayacaktır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://acelya.forumakers.com
 
Rahmet ve Bereket Ayı Ramazan Yeniden Ufkumuzda
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Acelya :: RAMAZAN ÖZEL-
Buraya geçin: