Acelya
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Acelya

ACELYANIN DÜNYASI DOSTLUGUN VE SEVGININ TEK SIMGESI
 
PortalPortal  AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 ÇANAKKALE ZAFERİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
sitekurucusu
Admin
Admin
sitekurucusu


Koç
Yılan
Mesaj Sayısı : 23648
Doğum tarihi : 01/04/65
Kayıt tarihi : 17/02/08
Yaş : 59
Nerden : insanligin oldugu yerden

ÇANAKKALE ZAFERİ Empty
MesajKonu: ÇANAKKALE ZAFERİ   ÇANAKKALE ZAFERİ Icon_minitimePaz Eyl. 07, 2008 4:31 pm

Çanakkale Savaşı yalnız bizim tarihimizin değil yakın
dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir. Çanakkale Boğazı'nı
savaş gemileriyle zorlayarak aşma, böylece İstanbul'a kavuşma isteği
Avrupa büyük devletlerinin öteden beri özlemidir.
1914 yılında I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla İtilaf devletleri bu
isteklerini gerçekleştirme fırsatının doğduğuna inandılar. Bu inançla
İngiltere ve Fransa işbirliği yaparak 3 Kasım 1914 günü alacakaranlıkta
Bozcaada'dan Boğaz'ın ağzına doğru yaklaştılar. Buradan
istihkamlarımıza doğru ateş açtılar, İngilizler Seddülbahir ve Ertuğrul
tabyalarını, Fransızlar da Anadolu yakasında Kumkale ve Orhaniye
tabyalarını havantopu ile dövdüler.


Cephaneliğimize isabet eden top mermisiyle on bir ton barut havaya
uçtu, subay ve erlerimiz şehit düştü, İngiliz Donanma Komutanı Amiral
Carden Çanakkale önlerinde gösteriler yaptı, düşman denizaltıları
boğazı geçmeye kalktılar.

24 Kasım 1914 günü bir Fransız denizaltısı Boğaz sularında görüldü. bu
denizaltıyı gören topçularımız düşman üstüne ateş yağdırmaya başladı. 2
Aralık günü İngiliz denizaltısı da bir deneme yaptı. Derinden engelleri
aşarak Boğaz'a girdi. Yediyüzelli metre ilerde bulunan Mesudiye
zırhlısına torpil atarak bu gemimizi batırdı. Zırhlımızda bulunan
subaylardan on'u ve erlerimizden yirmi dördü şehit düştü.

19 Şubat 1915 günü düşman savaş gemileri öğleye kadar uzun menzilli bir
bombardımana girişti. Boğaz'a iyice sokuldular. Tabyalarımız akşama
doğru düşman savaş gemilerine karşılık verdi. Ertuğrul ve Orhaniye
tabyalarından atılan ateş karşısında düşman oldukça bocaladı.

İtilaf devletleri gemileri diledikleri gibi ilerleyemiyor, amaçlarına
ulaşamıyordu. Lodos fırtınasını başarısızlıklarının nedeni olarak
görüyorlardı. Havalar düzelince yeni saldırılar düzenlendi. Yine sonuç
alınamayınca düşman gemilerine komuta eden Amiral Carden görevden
alındı. Yerine 17 Mart 1915 günü Robeck atandı. Yeni komutan 18 Mart
1915 günü donan­mayla Boğaz'a saldıracağını, yakında
İstanbul'da olacağını Londra'ya bildirdi.

Bu arada Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Albay Cevat Çobanlı 17/18
Mart gecesi boğaz'a mayın hattı döşenmesi emrini verdi. Aldığı emir
gereği Binbaşı Nazmi Bey Nusret Mayın gemisi ile o gece yirmi altı
mayın, Boğaz'a on birinci hat olarak döşendi. Boğaz'daki mayın sayısı
on bir hat olarak 400'ü aşmıştı.

18 Mart 1915: İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden oluşan, o dönemin
en büyük deniz gücü, üç filo olarak sabahleyin Çanakkale Boğazı'na
girdi. Bu donanmanın ilk grubunu oluşturan filoda, İngilizlerin Queen
Elizabeth zırhlısı ile İnflexible, Lord Nelson ve Agamemnon savaş
gemileri bulunuyordu.

İkinci grupta İngiliz Kalyon Kaptanı komutasında Ocean, İrresistible,
Wengeance Majestic gibi savaş gemileri yer almıştı. Üçüncü filo ise
Prince, Bouvet, Suffren gibi Fransız savaş gemilerinden oluşuyordu.

İngilizler ve Fransızlar zayıf Türk savunmasını kolayca susturarak
Boğaz'ı kolayca geçebileceklerim umuyorlardı. Bu umut ve güvenle 18
Mart 1915 günü düşman savaş gemileri şiddetli bir ateşe başladılar.
Rumeli Mecidiyesiyle merkez bataryaları şiddetli bir ateşe tutuldu.
Boğazdaki düşman gemileri Hamidiye istihkamlarına yüklendi. Bunu gören
Dardanos bataryaları ateşi üzerlerine çekmeye çalıştı. Az sonra, tüm
gemiler, Dardanos'a saldırdı. Dardanos tabyamız saldırılara şiddetle
karşı koydu. Bu arada Mesudiye tabyası da ateşe başlamıştı. Mesudiye
üzerine ateş açılınca Hamidiye onun yardımına koştu. Bu arada kıyı
bataryalarımız düşman üstüne ateş yağdırmaya başladılar. Bunalan düşman
kaçmak isterken topçu atışlarıyla karşılaşıyordu. Düşman gemilerine göz
açtırılmıyordu. Karşılıklı bu korkunç bombardıman bir saat kadar sürdü.
Bu karşılıklı bombardımanı bir yabancı yazar şöyle anlatıyor:

«İnsan manzarayı gözlerinin önünde canlandırabilir. Kaleler, toz duman
bulutları içinde kaybolmuşlarda Yıkıntıların arasından arada bir
alevler yükseliyordu. Gemiler, çevrelerinde fışkıran sayısız su
sütun­ları arasında yavaş yavaş hareket ediyorlar, bazen duman
ve serpintiler arasında iyice görünmez oluyorlardı. Tepelerden ateş
eden havan toplarının alevleri görülüyor, ağır toplar yer sarsıntıları
gibi gümbürdüyordu.»

Bombardıman sırasında Türk tabya ve bataryaları büyük zarar görmüştü.
Amiral Robeck Fransız gemilerini geri çekerek İngiliz savaş gemilerini
ileri sürdü. Tam bu sırada müthiş patlamalar oldu. Bouvet ve Suffren
savaş gemileri mayına çarparak sarsıldılar, manevra kabiliyetini
kaybettiler. Bir gece önce Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlar
görevlerini yapmışlardı. Boğazın berrak sulan üzerinde bir dev gibi
yatan Bouvet ve Suffren'e tarihi Hamidiye bataryamızın keskin
nişancıları ateş açtılar. Çanakkale Geçilmez kitabının yazarı Alan
Moorehead olayı şöyle anlatıyor.

«Saat 13.45'de Suffren'in az gerisindeki Bouvet müthiş bir
patla­mayla sarsıldı. Güverteden göğe kesif bir duman yükseldi.
Gittikçe hızlanarak yana yattı, devrilip gözden kayboldu. Olayı
görenlerden birinin ifadesine göre «Bir tabak, suda nasıl kayıp giderse
o da öylece kayıp gitti.»

Türk tabyaları, Boğaz'ı geçmeye çalışan düşman gemilerine durmadan ateş
ettiler. Bu arada düşman Boğazdaki mayınları temizlemek için mayın
tarayıcılarını boğaza soktu. Tabyalarımız mayın tarayıcılarına ateş
açtılar. Açılan ateş yağmur gibi yağmaya başlayınca düşmanlar panik
içinde kaçtılar. Bu arada düşman savaş gemilerinden İnflexible,
İrressitible büyük hasar gördü. Batanlar oldu. Daha sonra Queen
Elisabeth ve Agamemnon yaralandı. İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nı
denizden aşamadılar. Büyük kayıplar vererek: Çanakkale Boğazı'nın
geçilemeyeceğini öğrendiler.

İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nın savaş gemileri ile aşamayınca bu
kez çıkarma yapmayı planladılar. Artık Çanakkale kara savaşları
başlı­yordu. Kara savaşında düşmanın nereden çıkarma
yapabileceği tartışıldı. Mustafa Kemal Kabatepe ve Seddülbahir'den,
Alman komutan Von Sanders ise Bolayır ve Anadolu yakasından çıkarma
yapılabileceği görüşündeydi. Alman komutanı Von Sanders'in görüşü ağır
bastı, ve askerler o yöreye yerleştirildi.

Düşman güçleri 25 Nisan 1918 sabahı Mustafa Kemal'in düşündüğü noktadan
saldırdı. 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal Kocaçimen'de Conkbayır'da,
savaştı. Cephanesi biten askerlere:

— Süngü tak emrini verdi. Daha sonra ;
— «Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye
kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar
geçebilir» dedi. Tarihin bu en büyük siper savaşı başlamıştı. Siperler
arası uzaklık sekiz on metre kadardı. Türk siperlerinden hiçbir asker
ayrılmıyordu. Şehit düşenlerin yeri hemen dolduruluyordu. Her adım
başına bir mermi düşüyor; toprak adeta tüterek kaynıyordu. Düşman
dalgalar halinde Conkbayır'a doğru ilerliyordu. Bu arada Mustafa Kemal,
Anafartalar Grup Komutanlığına atandı. Anafartalar Savaşı'nda düşmanın
attığı şarapnel misketi Mustafa Kemal'in göğsüne isabet etti. Ancak
cebindeki saate çarptığından bir şey olmadı.

Kısa sürede Türk ordusu her yerde büyük başarılar kazandı. Düşman
şaşkına döndü, bozguna uğradı. Çanakkale kara savaşlarının en önemli
cepheleri; Kumkale, Beşike, Bolayır, Seddülbahir, Anbumu, Kabatepe,
Conkbayırı ve Anafartalar'dır. 19 - 20 Aralıkta Anafartalar ve Arıburnu
cephesi, 8 - 9 Ocak'ta Seddülbahir düşmanlar tarafından boşaltıldı.
Böylece 1915 baharında parlak umutlarla karaya ayak basan birleşik
düşman ordusu 1916 kışında bozguna uğrayarak çekip gitti.


Çanakkale savaşlarında 250 binin üzerinde askerimiz şehit düştü. Düşman kayıpları ise bu rakamın üstündedir.

Çanakkale savaşlarının unutulmaz kahramanı, Anafartalar Grup Komutanı
Mustafa Kemal'in başarısı ilerde başlayacak Ulusal Kurtuluş
Savaşı'mızın kaynağı oldu.

Bağımsızlığımızı savunmak, yurt topraklarımızı korumak için yapılan
savaşlar kutsaldır. Çanakkale, Ulusal Kurtuluş Savaşımız kutsal destan
savaşlara birer örnektir
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://acelya.forumakers.com
 
ÇANAKKALE ZAFERİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Acelya :: ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE-
Buraya geçin: