Günümüz Türkiye'sinde en tartışılan adamların başında gelir Fethullah Gülen. Yorumların ve kafalarda yer eden bazı yanlış düşüncelerin düzelmesi adına böyle bir yazı yayımlamayı uygun buluyorum. Tüm dünyada 500'ün üzerinde okulu bulunan, birçok dershanenin, nur cemaati ve ışık evlerinin ağa babası olan Fethullah Efendi'nin bu eğitim dünyasına giriş macerası ve ATATÜRK hakkındaki gerçek düşüncelerini sizlerle paylaşmayı eğitimci ve Kemalist bir TÜRK genci olarak bir borç biliyorum:
1986′da, Özal'ın Başbakan olduğu dönemde, "Kendi okulunu kendin yap" kampanyası başlamıştı ve kampanyayı dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren açmıştı.
Özal, vakıfların, derneklerin de özel teşebbüs olarak okul açabilmesi için yasal düzenlemeye gidince Fethullah'a okul açma önerisi gelir.
Ama ilk başlarda eski nurcular ve Gülen pek sıcak bakmıyorlardı.
Okul açma önerisine şu şekilde karşı çıkmıştı Gülen:
"Atatürk büstü koymadan okul açılmaz. Okul açıp Atatürk büstleri koyarsak millet bize ne der? Allah bize gazap verir."
Gülen, söz konusu tepkileri gerekçe göstererek okullara tereddüt gösterdi, fakat dışarıya karışı şu açıklamayı yaptı:
"Biz yapamayız… Öğretmenimiz yok, okul idaresinden anlamayız. Yetişmiş elemanımız idari ve eğitim kadromuz yok.."
Buna rağmen, İzmir'in Bozyaka semtindeki talebe yurdunu "Yamanlar Koleji" adıyla koleje çevirdiler ve böylece ilk fesat tohumu ülkeye atıldı..
Buna rağmen Gülen rahat değildi, nasıl "putu" yani "Atatürk büstünü ve resmini oraya koyarız diye…"
Nitekim okulun bir tarafından arkadan lambayla aydınlatıldığında görülebilen camdan bir siluet halinde yapıldı Atatürk portresi… Bir yetkili okula geldiğinde, lamba yakılıyor ve Atatürk portresi görülüyordu. Yetkili gittiğinde ise duvarda siyah bir cam görülüyordu sadece!!!
1980′lerin ikinci yarısındayken Atatürk'ün resmine bile tahammül düzeyi bu kadardı…
Bir gün, yukarıda anlattığımız Atatürk portresinin bulunduğu yerde, kablo ateş aldı ve yangın çıktı. Gülen o derece Atatürk düşmanıdır ki olayı şöyle açıkladı:
"İşte "bu adamın" yüzünden! Allah'ın hoşuna gitmedi ve o da yandı. İşte görüyorsunuz, Allah razı değil!"
"Bu adam" dediği, Yüce Atatürk'tü…
Gülen, Kestane pazarında da kayıt yapacağı öğrencilere soru olarak "Atatürk'ü sevip sevmediklerini" sorardı. "Atatürk'ü seviyorum." cevabı veren öğrencilerin kaydını da tabi ki yapmıyordu.
Gülen şimdi televizyonlarda Atatürk'ün ne kadar büyük bir asker olduğunu anlatıyor.. Oysa seneler boyunca yaptığı Atatürk düşmanlığı biliniyor.
İşte Amerikan bayrağı altında nefes alan, eğer yeterli tepkileri göstermezsek iktidardakiler tarafından ülkeye girişi bi şekilde sağlanacak; gerici,yobaz, Atatürk düşmanı bu adam..! Umarım kafalardaki bazı yanlış ve eksik bilgileri giderebilmişimdir. Yazımı Fethullah Efendinin bir sözüyle noktalıyorum:
"Nihai hedefe ulaşana kadar, her yöntem ve yol mübahtır. Bunun içine yalan söylemek ve insanları aldatmak da girer. Yeter ki, 'hizmet' kesintiye uğramasın. Hizmet denilen çalışmanın en büyük özelliği, sessiz ve derinden olmasıdır. Bu gizlilik de güçlü oluncaya kadar devam edecektir. Cemaatin temel felsefesi budur..."