Hey gidinin ülkesi

İki kişi düşünün efendim;
İkisinin de aynı dava içerisinde sanık olarak bulunuyor.
İki kişi düşünün efendim;
Birisi bir zamanlar bu ülkede başbakanlık yapmış, birisi şu anda bu ülkenin Cumhurbaşkanlığını yapmakta…
İki kişi düşünün efendim;
Birisinin son senelerde dokunulmazlığı yok, birisi ise senelerdir dokunmaya çalışıyorsun! DOKUNULMAZLIK SAÇMALIĞI yüzünden dokunamıyorsun.
İki kişi düşünün efendim;
Birisi açılan bu dava sonucu mahkûm edilmiş, diğeri ise saçmalıklar sonucu yırtmış.
İki kişi düşünün efendim;
Birisi yaşlanmış saçlarına aklar düşmüş, yürüyemez hale gelmiş, birisi ise mühürü kazanmış Süleyman olmuş.
Şimdi ise sadece birisini düşünün efendim;
Türkiye Cumhuriyetinin en yüce makamına yerleşmiş, aynı dava içerisinde yer aldığı o birisini, sağlık durumunun elverişsiz olması nedeniyle! Affetmiş...

Düşünün efendim;
Bu kişi aslında onu mu, yoksa kendisini mi aklamış?
Vicdanlarını yitirmişlerin, şahsi çıkarlarını ülke çıkarlarının üstünde tutanların aynı çatı altında toplandığı mekân haline getirilmiş;
Yüce Türkiye Büyük Millet Meclisi, Yüce Çankaya köşkü...

Düşünün efendim;

Meğer ne hale getirilmiş, hey gidi Mustafa Kemal'in Türkiyesi!
Meğer körlerle sağırların, hırsızlarla yobazların birbirlerini ağırlar olduğu bir ülkeymiş burası. Hey gidinin Türkiyesi...


Düşünün Efendim! Artık Düşünün!