Atatürk İle İlgili Hikayeler
Kurtdereli Pehlivan...
Atatürk, ünlü güresçi Kurtdereli'ye ödül olarak 1000 liralık bir İs
Bankasi çeki veriyor. Altını Kemal Atatürk diye imzaliyor, zaten
çeklerde resmi de var. Pehlivan çeki İs Bankası' na götürüyor;
kendisine 1000 lirayı ödüyorlar. Muazzam bir para. Ama Kurtdereli hala
bekliyor. "Ne bekliyorsun pehlivan?" diye sorduklarında çeki
beklediğini söylüyor. "Parayi aldın, çek bizde kalacak" diyorlar. "O
zaman alın 1000 liranızı, verin çekimi" diyor. "Onda Atatürk'ümün
imzasi var."Ve parayı iade edip Atatürk imzalı çeki sevgiyle cebine
yerleştirerek gidiyor.
Sakal üzerine...
Atatürk Amasya ziyaretinde. Vali konağında yörenin ileri gelenleri ile
sohbette. Bir ara tam karşısında oturan birine takılır gözleri. Yaşı
ellinin üzerinde bu adam beline kadar inen sakalıyla Atatürk'ün
dikkatini çeker. Ata, yanındaki valinin kulağına egilip sorar; - Kimdir
bu? Vali yanıt verir; - Efendim kendisi Sih'tir. Yörede çok hatırlısı
vardir. Atatürk Sih'i yanına çağırır ve; - Bak baba, imanın ölçüsü
sakalın boyunda degildir. Şunu rica etsem de en azından Peygamber
efendimizinki gibi kısaltsan der ve eliyle de boyunaltı hizasını
gösterir. Sih; - Emrin olur Paşam diyerek yerine çekilir. Aradan zaman
geçer, bir akşam Atatürk Amasya'daki Sih'i hatırlar ve Vali'yi
telefonla arayıp durumu sorar. Vali nasıl söyleyeceğini bilememekle
birlikte, Sih'in sakal boyunda en küçük bir kısalma bile olmadiğını
aksine kimselere el sürdürmedigini anlatir. Atatürk telefonu kapatır,
kağıdı kalemi eline alır ve az sonra nazırını çağırıp, yazdığı yazıyı
Amasya Valiligi'ne tebliğ etmesini ister. Ertesi gün Amasya'dan bir
haber gelir ki Sih Efendi Ata'yı görmek üzere Ankara'ya yola çıkmış...
Sih gelir, Ata'nın karşısına çıkar. Sakal tamamen kesilmiş, sinekkaydı
bir traş olunmus, saçlar kısaltılmış, kılık kıyafet baştan sona
değiştirilmiş, bambaşka bir görünüme bürünülmüştür. Atatürk'ün mesai
arkadasları bu değişimi anlayamaz ve Ata'ya sorarlar; - Aman Paşam, o
Sih ki sakalina el dahi sürdürmezdi, siz ne ettiniz de kökünden
kesmesini sağladınız? Ata gülümser, sonra da yanındakilere dönüp; - Dün
akşam Amasya Valiligi'ne bir yazı gönderdim ve Sih'i Afyon'a vali
atadığımı bildirdim der. Ardından da yeni bir yazı hazırlayıp nazırına
bu yazıyı da Sih'e vermesini söyler. Yazıda şöyle yazmaktadır; -İnancın
ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim. Valilik meselene
gelince, bugün koltuk ugruna kirk yıllık sakalından vazgeçebilen yarin
baska şeyler için milletinden bile vazgeçebilir. Seni böyle bir ikileme
mahkum bırakmayalım. Kal sağlıcakla...
İngiliz Kralına ders...
Atatürk'ün davet ettiği İngiliz Kralı Türkiye'ye gelir ve Dolmabahçe
Sarayında sohbete başlarlar. Atatürk'ün şöförü kazayla kahveyi kralın
üstüne döker. Kral sinirli sinirli yanındakilere "Ne beceriksiz
adamlar. Koskoca İngiltere Kralına bir kahve servisini yapamıyorlar"
demiş. Atatürk kralın ne dediğini sormuş. Olayı anlatmışlar Ata çok
kızmış ve demiş ki:"Ben bu millete herşeyi ögrettim sadece uşak olmayı
oğretemedim".
Buyursunlar...
Günlerden birgün İtalyan Büyükelçisi Ata ile görüşmek ister ve huzura
kabul edilir. O zamanın muhtelif ekonomik-siyasi konuları hakkında
konuşulduktan sonra, büyükelçi "Ekselans, dün Roma ile yapmış olduğum
bir görüşmede hükümetimizin Hatay'ı almak istediği kararını size
iletmem söylendi" der. Odada buz gibi bir hava eser. Ata, büyükelçiye
birşeyler daha ikram eder ve iki dakikalığına odadan ayrılır.
Döndüğünde ayağında çizmeleri, üzerinde mareşal üniforması, belinde
tabancası vardır. Doğruca masasına gider, manyetolu telefondan Mareşal
Fevzi Çakmak'ın bağlanmasını ister ve Çakmak'a: " Paşa, İtalyan
dostlarımız Hatay'a gelmek istiyorlarmış. Hazır mıyız" der. Fevzi
Çakmak durmu anlar ve "Biz hazırız Paşam" diye yanıtlar... Ata
büyükelçiye döner ve: "Biz hazırmışız. Hükümetinize söyleyin,
buyursunlar" der.