Le
1 er Décembre est la Journée mondiale du sida. Selon les estimations
sont dans le monde entier jusqu'à 40 millions de personnes infectées
par le VIH, le virus de l'immunodéficience vie peut déclencher le SIDA.
Le nombre de nouvelles infections augmente, non seulement dans les pays
d'Europe orientale et dans les pays en développement, mais aussi en
Allemagne et la plupart des pays industrialisés. Y contribuent, entre
autres, un manque d'information et les tabous de la maladie sans frein
à la propagation de l'immunodéficience chez. VIH / SIDA pose donc pas
seulement médicale, mais aussi social et psychologique des questions. El
1 º de Diciembre es el Día Mundial del SIDA. Según las estimaciones de
todo el mundo son de hasta 40 millones de personas infectadas con el
VIH, el virus que la deficiencia inmune SIDA puede desencadenar la
vida. El número de nuevas infecciones están aumentando, no sólo en los
países de Europa oriental y en los países en desarrollo, sino también
en Alemania y en la mayoría de los demás países industrializados. Hay,
entre otras cosas, una falta de información y el tabú de la enfermedad
a la propagación incontrolada de la deficiencia inmune. VIH / SIDA
supone no sólo médicos sino también sociales y psicológicos.
Tak bir kırmızı kurdele!
HIV+ dans ederken, beraber yemek yerken, gülerken, dertleşirken, yardımlaşırken geçmez!
HIV+ korunmasız cinsel ilişkiyle geçer!
AIDS'le
mücadelede insanların duyarlı ve bilgili olduğunun göstergesi olan
kırmızı kurdele tüm dünyada ortak bir simge olarak kullanılıyor.
Yakalandığı
kanser hastalığını kendisi için geliştirdiği psikolojik tedaviyle yenen
Amerikalı Louise L. Hay, 1985'te altı AIDS'li hasta ile bir terapi
grubu oluşturdu. Grup üç yılda 800 kişiye ulaşınca Louise ve
arkadaşları, AIDS'le mücadele hareketini başlattı ve hareketin simgesi
olarak da "kırmızı kurdele"yi seçti.
AIDS'le
mücadele sembolünde kırmızı rengin seçilmesinin nedeni bu rengin öfkeyi
değil, bir âşığın bağlılığını ifade etmesiydi. Kurdele takan kişi
hastalığı tanıdığını, AIDS'li bireylerin insan haklarını savunduğunu ve
AIDS'le mücadeleyi yarıda bırakmayacağını kabul etmiş oluyordu.
Kırmızı
kurdeleyi halkla tanıştıran kişi ise Jeremy Irons oldu. Irons 1991'de
Tony Ödülleri'nin galasına yakasına kırmızı kurdele takmış olarak
katıldı. Böylece prezervatifle birlikte 1 Aralık 1988'de kabul edilen
Dünya AIDS'le Mücadele Günü'nün ikinci simgesi bu kurdele oldu.
Kırmızı
renk, AIDS'le mücadelede sadece kurdelede kalmadı. Amerikalı rock grubu
U2'nun solisti Bono'nun geçen ay başlattığı "Product Red" kampanyasına
katılan firmalar, I-pod'dan ayakkabıya, telefondan kredi kartına
kırmızı renkte ürünler satışa sundu. Ürünlerden satın alanlar
ödedikleri paranın bir kısmıyla AIDS'le mücadele eden derneklere
katkıda bulunmuş olacak.
Perihan Özcan
AIDS virüsü nedir?
İlk
kez 1981'de Haitili göçmen eşcinsel erkeklerde nadir görülen bağışıklık
sistemi bozuklukları oluşturan bir hastalık rapor edildi. 1982'de
hastalığa "Acquired İmmunodefiency Syndrome" (Kazanılmış bağışıklık
yetmezliği sendromu - AIDS) adı verildi. Aynı yıl kan nakli, anneden
çocuğa aktarım ve cinsel ilişkiden oluşan üç bulaşma yolu tanımlandı.
1984'te ABD'de ilaç ve gıda dairesi (FDA) ilk HIV antikor testini kabul
etti ve bağışlanan kanlara HIV taraması başlatıldı. 1985'te dünyanın
her bölgesinden AIDS vakaları bildirilmeye başladı. 1987'de AIDS'le
ilgili ilk sivil toplum örgütleri kuruldu. Dünya Sağlık Örgütü ve
Birleşmiş Milletler özel bir program başlattı.
ABD'de
ilk AIDS ilacı kullanım izni aldı. SSCB'nin yıkılmasıyla Doğu Avrupa'da
uyuşturucu kullanımı arttı ve 1995'te damar içi uyuşturucu kullananlar
arasında HIV patlaması saptandı. 1996'da dünyada bir hastalığa karşı
geliştirilmiş en kapsamlı dayanışma örgütü olan UNAIDS kuruldu. 1996'da
dünyada 21,8 milyon kişi AIDS iken, 2005'te bu rakam 40.3 milyona
ulaştı. 2002'de BM Güvenlik Konseyi ilk kez HIV / AIDS 'i görüşmek
üzere toplandı. AIDS'e karşı dünya çapında kampanyalar başladı.
Türkiye'de halen 2254 AIDS virüslü var
Aralık
2005'teki Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de şu an 2254 HIV /
AIDS bulgusu saptanan hasta var. Bu rakam 1999'da 983'tü. 2254 vakanın
1666'sı taşıyıcı, 588'i AIDS. 2005'te bu oran yüzde 31 oldu. Kadınların
bu virüsü alma oranı hızla artıyor. Ayrıca bu hastalık eşcinsel ya da
marjinal insanların hastalığı gibi bilinse de, Türkiye'deki vakaların
yüzde 52,4'ü heteroseksüel ilişki yoluyla geçmiş. Türkiye'de en fazla
AIDS'li İstanbul'da. Adıyaman, Batman, Mersin, Hakkari, Erzincan, Kars
ve Siirt'ten daha bildirim yapılmadı. Ancak Türkiye'de kayıt sistemi
net olmadığı için tam rakam bilinemiyor. 2010 yılında Türkiye'de HIV
virüsü tanısında br patlama bekleniyor.