Bir Savaş Düşündüm / Vazgeçtim
Bir savaş düşündüm / kan bulaştı beyazlığına kar'ın.
Sustu gülen bebeler / mendiller ıslandı
Yeşiller kurudu / kuşluğunda baharın.....
Birden / kulaklarımda / sanki / sağır edercesine
Çalışan binlerce makinenin gürültüsü yankılandı.
Henüz baharken / düştü dalından bir yeşil yaprak
Ve ardından binlercesi.
Silâhlar konuşunca / sözcükler sustu
Yer değiştirdi dağlar haritalarda
Irmakların suyu kurudu.
Bir savaş düşündüm:
Kapının dışında kalan ayakkabılar takıldı gözlerime
Giyilmeye hasret .
Postaya verilmeyi bekleyen mektuplarla
Gülümseyen yüzlerde aslı kalmış "merhaba" lar
Yansıdı / masada duran bir bardak suda.
Yaşam keskin bir bıçak sırtındaydı
Ömürler bitiyordu / yolun başında.
Süt dolu memelerini tutmuş bir loğusa / ağlamaklı
Ağzı kitlenmiş / vücudu taş bebesi / kucağında.
Damlardaki bacalar
Kesmiş dumanlı soluğunu.
Yemekler soğumuş / yenmeden
Bölünmüş ekmekler / kurumuş sofralarda.
Anneler bile vazgeçmiş
Soğukta uyuyan bebelerin üstünü örtmekten
Bebeğinin üşümesinden daha büyük korkular geçiyor yüreğinden.
Bir savaş düşündüm:
Uykuya kapanan gözler / bir daha açılmadı
Rüyalar yarım kaldı / umutlar yarı
Penceredeki sardunyaların / susuzluktan / bükülmüş boyunları.
Güneş / eskisi gibi parlayarak doğmadı o gün / utancından
Gece oldu / ay gizlendi bulutlara
Işığı / ne durgun bir gölde / ne de camlarda yansımadı.
Bir savaş düşündüm / şarkıların bile tutuldu nutku
Düşmedi cemreler / çatlamadı tohum
Gecikti bahar ilk kez / gelmekte
Nedense (!) / sırasını unuttu.
Çağrılar yanıtsız kaldı / ekinler hasatsız
Buğday başakları / sahipsiz kalmış tarlalarda kurudu.
Bir savaş düşündüm......
Sonra silkinip birden / bedenime kılıç batmışçasına
Karda kalmış kuş gibi titredim.
Sıyrılıp savaş düşüncelerimden
Barışın / gül kokan dünyasını seçtim.
Savaşın düşüncesi bile utandırdı insanlığımdan
Ve / sonunda
Savaşı düşünmekten vazgeçtim.
Kâmuran Esen