Acelya
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Acelya

ACELYANIN DÜNYASI DOSTLUGUN VE SEVGININ TEK SIMGESI
 
PortalPortal  AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Tarihte bugün: 3 Subat

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
sitekurucusu
Admin
Admin
sitekurucusu


Koç
Yılan
Mesaj Sayısı : 23648
Doğum tarihi : 01/04/65
Kayıt tarihi : 17/02/08
Yaş : 59
Nerden : insanligin oldugu yerden

Tarihte bugün: 3 Subat Empty
MesajKonu: Tarihte bugün: 3 Subat   Tarihte bugün: 3 Subat Icon_minitimePtsi Şub. 02, 2009 3:00 am

Menemen Olayı hükümlülerinden 27 kişi, 3 Şubat 1931'de idam edildi.
Yazı boyutu Azalt Arttır Geri İleri İlgili Haberler
Tarihte bugün: 2 Şubat
Tarihte bugün: 1 Şubat
Tarihte bugün: 31 Ocak
Tarihte bugün: 30 Ocak
Tarihte bugün: 29 Ocak

Kubilay Olayı ya da Menemen Olayı, 23 Aralık 1930 günü gerçekleşen, Cumhuriyet tarihinin ikinci önemli irtica hadisesidir. İzmir'in Menemen ilçesinde, askerliğini yedek subay olarak yapmakta olan öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın ve yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki'nin şeriat isteyen bir grup tarafından öldürülmesiyle başlayan, ardından kurulan Divanı Harp'te olayın failleri olarak yargılanan sanıklara çeşitli cezalar verilmesiyle sonuçlanmış bir olaylar zinciridir.

Siyasi bağlamda Kubilay Olayı, 1930'da Ali Fethi Okyar tarafından Atatürk'ün tavsiyesiyle kurulmuş olan ve 17 Kasım 1930'da kendi kendini fesheden, Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci ana muhalefet partisi Serbest Fırka'nın 99 günlük varlığı ile bir arada değerlendirilmektedir.

Mustafa Fehmi Kubilay 1930 yılında Menemen'de yedek subay sıfatıyla askerlik görevini yapmaktaydı. 23 Aralık 1930 sabahı Menemen'de cereyan eden hadiseler genel anlatıma göre şu seyri izlemiştir:

Sabahın erken saatlerinde, çember sakallı, başlarında sarık, sırtlarında cüppe, Manisa'dan o gün gelmiş dördü silahlı altı meczup, belediye meydanında tekbir getirerek gezinmeye başladı.

Olayın, zamanın Nakşibendi tarikatının lideri Şeyh Esat ve yandaşları tarafından planlandığı ve Menemende uygulamaya konulduğu iddia edilmiştir.

Ancak Şeyh Esad'ın Nakşibendilikle alakası bulunmadığı yönünde görüşler de vardır. Şeyh Esat’ın Manisa’da Nakşibendi tarikatını yaymakla görevlendirdiği Laz İbrahim’in yönlendirdiği Manisa tarafından gelen, dördünün adı Mehmet ikisinin de Hasan olanlar; 23 Aralık 1930 da sabah namazından sonra camiden aldıkları Yeşil Sancağı yola dikerek silah zoruyla etraflarına adam toplamaya çalışırlar. Katılmak istemeyenlere 70 bin kişilik bir Halife Ordusunun beklediğini ve onların öncü olduklarını belidirler. İstedikleri şeriattır. Karşı çıktıkları Cumhuriyettir, Atatürk ilke ve Devrimleridir.

Böylece tekbir getirerek sancağın etrafında dönmeye başlarlar. “Şapka giyen kafirdir, din elden gidiyor, saltanatı geri getireceğiz” diyerek bir isyan hareketi başlatmak isterler. Menemen’de yedek subay öğretmen olarak görev yapmakta olan Kubilay bu hareketi bastırmak için bir manga askerle olay yerine gelir.

Askerlerin yanından ayrılarak tek başına onların arasına girip teslim olmalarını ister. Onlardan biri ateş ederek Kubilay’ı yaralar. Karşıdan bunu gören askerler ateş açarlar. Fakat tüfeklerinde öldürücü etkisi olmayan manevra fişekleri vardır. Bu yüzden onlara tesir etmez. Böylece: "bize kurşun işlemiyor” diyerek halkı kandırmaya çalışırlar.

Elebaşı, Giritli Derviş Mehmet, yanında da Şamdan Mehmet, Sütçü Mehmet Emin, Nalıncı Hasan, Küçük Hasan vardı. Derviş Mehmet camide namaz kılanlara kendini "Mehdi" olarak tanıttı ve dini korumaya geldiklerini söyledi. Arkalarında 70 bin kişilik Halife ordusu olduğunu, öğle saatlerine kadar şeriat bayrağı altında toplanmayanların kılıçtan geçirileceğini söyledi.

Camideki yeşil bayrağı alıp uzun bir sopaya taktılar ve Menemen şehir meydanında kazdıkları bir çukura diktiler. Bayrağın çevresinde dönmeye, tekbir getirmeye, zikretmeye ve "Şapka giyen kafirdir! Yakında yine şeriata dönülecektir." diye bağırmaya başladılar. Bayrağın altından ahaliden bazı kişileri (bir fabrikada çalışan Hayimoğlu Jozef de dahil) geçirdiler. Kasabaya halife ordusunun geleceği iddiası saf insanları korkuttu.

Olayların ilçedeki askeri birlikte duyulmasıyla, bir bilgiye göre; alay komutanı, yedeksubay Kubilay'ı bir manga askerle birlikte olay yerine gönderdi.

Askeri birlik olay yerine ulaştığında Asteğmen Kubilay ve askerlerin silahlarında mermi bulunmamaktaydı süngü takmışlardı. Kubilay, askerlerini meydan girişinde bırakarak, göstericilerden teslim olmalarını istedi. O anda gruptan açılan ateş sonucu yere düştü.

Görgü tanıklarının genellikle doğruladıkları üzere, Kubilay yaralı halde cami avlusuna sığındıysa da, Derviş Mehmet ve arkadaşları peşisıra geldiler. Derviş Mehmet, çantasını açıp testere ağızlı bağ bıçağını çıkardı ve yaralı Asteğmen Kubilay'ın başını kesti.

Kesik başı yeşil bayrağın sopasına dikmeye çalıştılar ancak başaramadılar. Birisi ip getirdi ve Kubilay'ın başı yeşil bayrağın dikili olduğu sopaya iple bağlandı. Olay yerine yetişen Bekçi Hasan ateş edip gruptan birini yaraladı. Ancak açılan ateş sonucu o da öldü. Arkadaşının yardımına koşan Bekçi Şevki de açılan ateş sonucu öldü.

Bu aşamada askeri birlik yetişir. Komutan "Teslim olun!" diye bağırır. Ancak olay çatışmaya dönüşür ve askeri birlik ateş eder. Göstericilerden Derviş Mehmet de dahil bazıları yere serilirken, bazıları kaçar. Daha sonra hepsi birden yakalanır. Ama biri hariç...

Kubilay Olayı, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin 1925'deki Şeyh Said İsyanından sonra tanık olduğu ikinci önemli irtica olayıdır.

Devlet sert tepki gösterdi. 27 Aralık 1930 günü Dolmabahçe Sarayı’nda Mustafa Kemal Paşa’nın başkanlığında bu konuda bir toplantı yapıldı. Kaynakların ifadesine göre, Atatürk, Kubilay Olayına çok kızmıştı. Daha birkaç yıl önce Yunan İşgalinin acısını tatmış bir muhitte bu olayın meydana gelmesi üzerine, bazı kaynaklara göre, ilçenin haritadan silinmesini emretti. Ertesi gün de, "Böyle emirler verirsem, uygulamayın, sonra bir daha sorun" dedi.

28 Aralık 1930'da orduya gönderdiği başsağlığı telgrafında, "Mürtecilerin gösterdiği vahşet karşısında Menemen’deki ahaliden bazılarının alkışla tasvipkar bulunmalarının bütün cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanılacak bir hadise" olduğunu belirtti.

31 Aralık 1930 günü Menemen ilçesi ile Manisa ve Balıkesir’in merkez ilçelerinde 1 Ocak 1931’den itibaren 1 ay süre ile Fahrettin Altay komutasında sıkıyönetim ilan edilmiş ve 1. Kolordu Komutan Vekili General Mustafa Muğlalı başkanlığında bir Divanı Harp kurulmuştur.

7 Ocak 1931'de bu kez İzmir'de yine Mustafa Kemal Paşa başkanlığında ikinci bir toplantı yapıldı. Olaya doğrudan veya dolaylı katılan 105 sanık (anayasayı cebren tağyir, eyleme iştirak, azmettirme veya Mehdi Mehmedin Mehdiliği için harekete geçtiğini bildikleri halde zamanında Hükümete haber vermedikleri ve tekkelerin seddinden sonra ayini tarikat icra ettikleri suçlamalarıyla) 15 Ocak 1931'den itibaren Divanı Harp’te yargılanmaya başlandı,

General Mustafa Muğlalı başkanlığında kurulan Divan Harp Mahkemesinde 24 Ocak 1931 günü iddianame okundu ve 29 Ocak 1931 günü mahkeme 36 (ölmüş olan bir sanık ile 37) kişinin idama mahkum edilmesine, 40 kişinin sorumsuzluğu nedeniyle salıverilmesine, 27 sanığın beraatine, 41 kişiye çeşitli hapis cezaları verilmesine hükmetti ve karar Meclis’in onayına sunuldu. İdam hükümlülerinin 6'sının yaşı küçük olduğundan, onların ölüm cezaları ağır hapse çevrildi. TBMM Adalet Divanı ayrıca iki idamlığın cezasını 2 yıl hapse çevirdi.

Kalan 28 sanık, 3 Şubat 1931 gecesi Menemen'de idam edildi. Bazıları Kubilay'ın başının kesildiği yerde asıldı. Mahkumlardan biri idam sehpasının önünden kaçtı. İki hafta sonra yakalandı ve ertesi gün idam edildi.

Olayın hemen ardından Menemen'de devrim şehidi iki bekçi ve Kubilay adına anıt dikildi. Anıtın üzerinde şöyle yazar:

'"İnandılar, dövüştüler, öldüler. Bıraktıkları emanetin bekçisiyiz."'

Sıkıyönetim, 28 Şubat 1931’de Manisa ve Balıkesir’den, 8 Mart 1931'de de Menemen’den kaldırıldı.

Başka neler oldu

* 1451 - Osmanlı padişahı II. Mehmet (Fatih Sultan Mehmet) tahta geçti.
* 1783 - Amerikan İç Savaşı: İspanya ABD'yi resmen tanıdı.
* 1815 - İlk peynir fabrikası İsviçre'de kuruldu.
* 1917 - I. Dünya Savaşı: ABD, Almanya ile diplomatik ilişkilerini kesti.
* 1928 - Hutbe, İstanbul'da Türkçe okunmaya başlandı.
* 1933 - Ankara-İstanbul arasında ilk deneme uçuşu yapıldı.
* 1934 - Atina'da, Türkiye, Romanya, Yunanistan ve Yugoslavya arasında "Balkan Paktı" imzalandı.
* 1984 - Sağlık Bakanlığına bağlı tüm hastane ve doğumevlerinde kürtaja izin verildi.
* 2002 - Afyon'da merkez üssü Sultandağı olan 6 büyüklüğündeki depremde 43 kişi öldü, 318 kişi yaralandı.

Bugün doğanlar

* 1809 - Felix Mendelssohn Bartholdy, Alman besteci (ö. 1847)
* 1821 - Elizabeth Blackwell, ABD'li tıpçı (ö. 1910)
* 1909 - Simone Weil, Fransız yazar, filozof (ö. 1943)
* 1944 - Fethi Heper, Türk futbolcu
* 1947 - Teoman Duralı, Türk felsefeci

Bugün ölenler

* 1451 - II. Murat, Osmanlı padişahı (d. 1404)
* 1468 - Johannes Gutenberg, Alman yayımcı (d. 1398)
* 1924 - Woodrow Wilson, ABD'nin 28. başkanı (d. 1856)
* 1961 - Sadettin Kaynak, Türk besteci (d. 1895)
* 1997 - Bohumil Hrabal (d. 28 Mart 1914)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://acelya.forumakers.com
 
Tarihte bugün: 3 Subat
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 05 subat tarihte bugun
» 18 subat tarihte bugun

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Acelya :: ACELYANIN GÜNLÜGÜ.Günü sözü:Günün Resmi.Günün Hikayesi:Günün Siiri:Günün Fikrasi-
Buraya geçin: