Mesaj Sayısı : 23648 Doğum tarihi : 01/04/65 Kayıt tarihi : 17/02/08 Yaş : 59 Nerden : insanligin oldugu yerden
Konu: 05 mart günün hikayesi Cuma Mart 06, 2009 6:10 pm
Eğer...
O'nu hatırladıkta başı göğe ermişçesine ya da asansör boşluğuna düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz... ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla O hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz... ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin... O'nunlayken pervaneleşen yelkovanlar O'nsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine bir akrep kadar hain...
sınıfta büroda yolda yatakta içiniz içinize sığmıyor O'ndan söz edilince yüzünüz sizden habersiz mis kokulu bir ekmek dilimi gibi kızarıyor mahcup somurtuyor veya muzip sırıtıyorsa
ve O her durduğunuz yerde duruyor
her baktığınız yerden size bakıyor siz keyiflendikçe gülüp
hüzünlendikçe ağlıyorsa...
dünyanın en güzel yeri O'nun yaşadığı yer en güzel kokusu
bedenindeki ter en dayanılmaz duygusu gözlerindeki kederse...
hayat O'nunla güzel ve onsuz müptezelse... elmalar pembe kiremitler pembe gökyüzü yeryüzü
iştahınız hasret acısında bile karşı konulmaz bir tat buluyorsa...
eliniz telefonda yaşıyor işaret parmağınızla ha bire O'nu tuşluyor dara düştüğünüzde kapıyı çalanın
O olduğunu adınız gibi biliyorsanız... mütemadi bir sarhoşluk halinde her çalan telefona O diye atlıyor vitrindeki her giysiyi O'na yakıştırıyor konuşan birini dinlerken "keşke O anlatsa" diye iç geçiriyorsanız...
kokusu burnunuzdan sureti gözünüzden sesi kulağınızdan teni aklınızdan silinmiyorsa bir türlü...
özlemi sol memenizin altında tek nüsha bir yasak yayın gibi taşıyorsanız gün boyu...
hem kimseler duymasın hem cümle alem bilsin istiyorsanız...
gamze gamze tebessüm de onun içinse alev alev öfke de;
bunca tavır onca sabır ve nihayetsiz kahır hep O'nun yüzü suyu hürmetine...
uğruna ödenmeyecek bedel gidilmeyecek yol vazgeçilmeyecek konfor yoksa...
dışarıda yer yerinden oynuyor ve "içeri"de bu sizi zerrece ilgilendirmiyorsa nedensiz küsüyor sebepsiz affediyorsanız ve bütün bu hallerinize siz bile akıl erdiremiyorsanız kaybetme korkusu kavuşma sevincinden ağır basıyorsa ve aşk gurura baskın çıkıyorsa bu yüzden her daim... gece yarısı kadim bir dost gibi kucaklayan tanıdık bir şarkı
bütün acı sözleri unutturmaya yetiyorsa...
Her gidişte ayaklarınız "Geri dön" diye yalpalıyorsa ve siz kendinize rağmen dönüyorsanız