Ben Bir Kadınım Anadoluda
Ben bir kızım anadoluda
doğmadan sönmüş yıldızım
anamın ak sütü gibiyim
suçsuzum günahsızım
doğmuşum ahırda
büyümüşüm yabanda
mektep yüzü görmemişim
satılmışım mal gibi
tarla gibi
al demişler almışım
kal demişler kalmışım
insan değilim yeryüzünde
çağımın gerisinde bırakılmışım
bahtsızlığım ezo gelinlerde türküleşmiş
ben bir kadınım anadoluda
yoksuluk içinde yaşarım
yamalı giysiler içinde
baharımı yaşayamadan kararıp kalır düşlerim
kazma saplarındayım
buğday başaklarında
haziranın kırk derece sıcağında yoldaş olup erime
orak biçerim ağa tarlalarında
ellerim nasır
tabanlarım yarık
çatlak çatlak dudaklarım
demem kimseye niye çatladığını
küskünlüğüm kendime
küskünlüğüm hayata
küskünlüğüm dünyaya
küskünlüğüm kavruk bir bozkır çiçeği
ben bir kadınım anadoluda
yas içinde yaşarım
karalar içinde
her gün küçük çocuğumu kilitleyip evime
yanıma alıp kızamıklısını her sabah
belime bağladığım ekmek çıkınıyla
çapaya
çifte
oduna giderim
son çocuğumu tarlada doğurup
can veririm bozkırın kollarında
gelmez kimseler imdadıma
ben bir anayım anadoluda
umudum harman yeri
saçlarım süpürge
yangınlı sevdaların yurdu yüreğim
bereket memelerimde savrulur
göğsümde beslenir Türkiye
kitaplar yazmaz beni
şairler tanımaz
yalnızca bir simgeyim
ben bir anayım anadoluda
ben bir bacıyım
yaralı bir yüreğim
paramparçayım
kah zincire vurulmuş köle
kah baştacıyım
kah gözyaşıyım
kah acıyım
ağıtlar dudağımda kanar
ırmaklar çığlığımda
taş olsam dayanırdım
toprak olsam dayanır
ama ben bir anayım
dağlarımca oğullarım
dallarımca kızlarım var
yaşlı bir çınarım ulu mu ulu
gövdem ihanetlerin izleriyle dolu
öfkem bana bu çileyi reva görenleredir
duyun beni ey
tanıyın beni
ben Zaza güzeli
ben kürt kızıyım
ben yörük esmeri. ben laz gelini
her zulme boyun eğmiş
her acıya razıyım
ne kadar bağırsam da duyulmuyor sesim
kıbeleyim ben
helenim
belkısım
kezbanım
nergizim
mezopotanyayım
likyalı prensesim
fatmayım
emineyim
cankızım
namert ellerimle doğurdum sizi
duyun beni tanıyın beni
ben anadoluyum anadolu
gencecik ölümlerin yaslı gelini
Nuri Can