Pencere Önü Çiçeği
şansını kıskandığım zamanlarda oldu pencere önü çiçeği..!
sana benzemek istediğim zamanlarda belki
salınamadım sen gibi
sarılamadım hayata sen kadar sıkı
benden güzel oluşunu
alımını kıskandım hep
sen pencere önünde en güzel yerde gördün güneşi
sana büyük nezaketle dokunan ellere bağlıydı güzelliğin
benimse doğmadı çalı çırpı yüzünden güneşim
bana seni seven eller dokunamadı
dikenden kahrımı kimse çekemedi.
yabani olduğuma seni gördükçe daha çok üzülüyorum
pencere önü çiçeği
tabiat ananın merhametine bağlı olmayan yaşamın
büyülü gibi
ne kadar şanslısın!
eller var sana hayat veren
senin varlığına sevinen
can suyunu kader belirlemedi senin
kışın ayazından koruyan dört duvarın var
benimse hiç olmadı koruyanım kollayanım.
ama niye
boynun büküldü bir haftadır
sen susuzluktan boyun büküyorsun
ben suya doyuyorum.
göremez oldum güzel yüzünü camlar çamurlandı
şimdi sen solarken anladım
bana sunulan yaşantının değerini
üzgünüm senin soluşuna
ama üzülmüyorum artık güzel olmadığıma
bir pencere önünde terk edilen sen solarken
ben tutunuyorum hayata
sen salınırken pencere önünde
bende ne çok yakındım ölüme
şimdi anlıyorum ki
en güzeli var olmaktı.
Elçin Orhan