ÖLÜMÜNE TESBİH ÇEKEN DERVİŞLERDEN ALDIM DERSİMİ
Geceler uzanır gökyüzüne sen gidince
Yıldızların ışıkları çelikten birer kılıç olur
Çekilir gözlerime
Bendeki mahkumiyete aldırmaz ruhum
Özlem olur kokun gelir rüzgarla
Yüreğim bulutlar gibi
Mahzun ve paramparça
Nefesimin zerresine ayarlı saatlerim
En incesinden seziyorum zamanı
Dünya dönmek bilmiyor
Senin içinde olduğun hayatı seviyorum
Ölüm kadar yakınımda değilsin
Kanım şah damarımdan geçmiyor
Yine de her yerde seni görüyorum
Yorgun uğultular gezdiriyor rüzgar
Gürültüler hedef seçmiyor
Ben bu şehirde hep seni dinliyorum
Yalnız bırakmıyor her şeyim terk etmiyor
Gerçeğin yorumunu rüyalarda arıyorum
Zaman da mekan da yorum da bitmiyor
Sensiz hiç bir şey etmiyor
Ölümüne tesbih çeken dervişlerden aldım dersimi
Taneler bir bir ağladı biliyorum
Sen gidince imamesi kalmadı hayatın
Şimdi bu yerde dağılan dertlerimi topluyorum
Diz kırdım
Boyun büktüm
Seni anlattım pervanelere
Yüreğim nara dönüp sabrı öğretti bana
Semih Suat Yücelen( bu güzel çalışma için teşekkür ederim)
vadimizde sizin gibi şairleri görmek ve bu çalışmayı sunmaz zevkti
yüreğinize sağlık