Dokunmayın !
Hayal treninden baksın dünyaya
Zamansız tanışmasın
Aydınlık yüreği
Karanlıkla...
Bulutları pembe
Suları billur
Güneşi altın bir dünyada yaşasın;
Kendi özgün dünyasında...
Her gece;
Masal tadında dalsın uykuya
Kanatlı bir atla gitsin
Kaf dağının ardına...
Yılda bir kez açan
Çiçekleri koklasın
Gök kuşağına tırmanıp
Yıldızları okşasın...
Öbek öbek bulutlara uzanıp
Yağmur damlalarında düşsün toprağa
Ceviz kabuğundan salıyla
Dolaşsın deryalarda..
O da büyüyecek bir gün
Yüreğinin bir tarafı çocuk kalsa da...
Düşecek hayal kuşunun kanadından
Ve belki öpüşsüz uyanacak
Yıllardır uyuduğu uykusundan...
Mutlu sonla biten masallara inat
Düşler sokağındaki kulübesinden uzak
Rengi başka tadı başka
Tılsımı bozulmuş Sindrella gibi
Karışacak sisli karanlığa...
Bırakın !
Sormadıkça bilmesin...
Bilmedikçe sormasın...
Biraz daha...
Biraz daha...
Çocukluğunu yaşasın !...