Yepyeni : YARATIĞIN ÖLÜMÜ -Öndeki yaratığı görüyor musun, ne kadar yaklaştı? Oldukça cesur galiba.
-Görüyorum ama sen ne kadar rahatsın?
-Bunlarla ilgili bilgi edinmiştim.
-Bilgi mi ! Nasıl edinebilirsin ki!
-Karşıma çıkınca önce şaşırdım ama hemen hatırladım. Yıllar önce bunlarla karşılaşmış birisinin kayıtlarına rastlamış, incelemiştim.
-Çok mu tehlikelilermiş.
-Hayır aksine, “Bu geri kalmış yaratıklar, kolayca yakalanabilir” diye belirtiyordu.
-Emin misin? Ben çok korkuyorum.
-Korkma, korkma. Beni izle bak, nasıl da kolay yakalayacağım.
-Yakalamak mı! Yanlarına mı yaklaşacaksın?
-Yaklaşmaktan da iyisini yapacağım.
-Dur lütfen dur.
-Korkma dedim, bunlar saldırgan değil.
-Kayıtlara bu kadar güvenme, hata yapmış olabilir veya benzer bir yaratığı anlatmış olabilir..
-Benzerlik filan değil, kayıtlardaki yaratık tamamen bunların cinsindendi.
-Uzun zaman olmuştur kayıtlardan sonra, belki gelişmişlerdir.
-Hayır hayır, aynı canlılar, aynı görüntüler.
Bu cümleyi söyler söylemez en yakın yaratığa doğru ilerledi, diğer yaratıklar epey uzağa çekilmişti. Arkasından aynı heyecanlı ses ikaz ediyordu;
-Dikkatli ol ne olursun. Öndeki yaratık biraz geri çekildi, durdu. Saldırmaya hazırlanıyor galiba. Bak bak ses çıkarıyor. Bunlar konuşma sesleri mi?
-Saçmalama, geri yaratıklar ancak homurtu çıkarır. Bunun çıkardığı se de bir tür homurtu.
-Sana doğru uzanıyor. Yine ses çıkarıyor. Seni yakalayıp yiyecek galiba, geri dön silahını al lütfen.
-Hayır olmaz. Kayıtlarda silah görünce hemen kaçtıkları yazıyordu. Kaçarsa yakalayamayız. Baksana diğerleri korkup ne kadar uzağa gitti. Ayrıca, saldırgan olsalar böyle kaçmazlardı değil mi?
-Haklısın galiba ama korkuyorum işte. Ne de olsa ilk defa gördüğümüz yaratıklar, bambaşka bir gezegenin canlıları.
Birden bağırdı;
-Dikkat et, sana uzanıyor.
-Beklediğim buydu işte, bak şimdi.
O da, kendisine uzanan yaratığa uzandı. Dokunur dokunmaz bir an ışık parladı ve yaratık cansız yere yığıldı.
-Gördün mü bak, çok geri bir yaratık. Kaçmayı bile akıl etmedi.
-Ama, bunu yakaladığını görünce diğerleri kaçtı. Onlar daha mı akıllıydı acaba?
-Bilmiyorum belki de gelişmekte, öğrenmekte olan bir yaratık türüydü. Her neyse bu av bize uzun süre yeter.
-Sana uzanırken çıkardığı sesler neydi acaba?
-Kaydettin değil mi?
-Tabi ki kaydettim. Araştırmacılar bu kayıtlara çok önem veriyor.
-İlkel yaratığın çıkardığı sesler bir tür mana içeriyorsa bunu çözebilirler belki de.
-Ne manası olacak ki? En fazla ihtimalle, senin ona yiyecek vereceğini sanmıştır. Yiyecek isteme homurtusudur. Bak sana dokunmaya çalışırken ki kaydın seslerini dinle.
Ekrandaki görüntüden yaratığın sesini dinlediler; “Merhaba ben insan. Dünya’ya hoş geldiniz. Biz dostuz , uzat elini!”
Ahmet Ünal ÇAM