“Herkese duyurun!
Bugün bir şey yiyen,
akşama kadar yemesin,
oruçlu gibi dursun!
Bir şey yemeyen de oruç tutsun!
Çünkü bugün Aşûrâ günüdür.”
(BUHARİ, MÜSLİM, EBU DAVUD)
Aşûrâ gününün hususiyeti nedir?
(عشوراء / عاشوراء) Arapça’da onuncu gün manasındaki Aşûrâ; İslamiyet’ten sonra yerini Arapça’ya bırakmış olan Arâmîce kökenli bir kelimedir. Bu sebeple Aşûrâ’nın tüm Sâmî diller arasında ortak kullanıldığı düşünülmektedir.
Aşûrâ günü, hicri yılın ilk ayı olan Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği için bu ismi almıştır.
Bu güne Aşûrâ isminin verilmesinin bir sebebi de, Allahü Teâlâ’nın on peygamberine on çeşit ikramda bulunması olduğu rivayet edilmektedir.
İnsanlık tarihini alakadar eden mühim hadiselerin gerçekleştiği Aşûrâ günü, bütün Sâmî dinlerde (Musevilik, Hıristiyanlık ve İslam’da) önem arz etmektedir.
Hz. Musa Firavunun zulmünden Aşûrâ gününde kurtulduğu için Yahudiler bu günde oruç tutmakla yükümlüdürler.
Aşûrâ günü, İslam’dan önce de Arap toplumunda Hz. İbrahim’den (as) beri hürmet gösterilen bir gündü. Peygamber Efendimiz (asm) Ramazan-ı Şerifteki oruç farz kılınmazdan evvel Aşûrâ gününün orucunu hiç terk etmemişti.
İslam’da Aşûrâ gününde oruç tutma yükümlülüğü bulunmayıp yüksek faziletine binaen bu güne hürmet gösterilerek oruç tutulmaktadır. Peygamberimizin sünneti olan Aşûrâ orucu, Yahudilere benzememek için sadece 10. gün tutulmayıp Muharremin 10. ve 11. ya da 9. ve 10. günlerinde olmak üzere iki gün veya üç gün olarak tutulmaktadır.
Âşûrâ’nın İslam tarihindeki diğer bir önemi de Peygamber Efendimiz’in mübarek torunu, Cennet gençlerinin iki efendisinden biri olan Hz. Hüseyin’in (ra), Yezîd’in emriyle şehid edildiği gün olmasıdır. Yezid’in zâlim saltanatının karşısında duran Hz. Hüseyin (ra) ve beraberinde bulunan efradı, 10 Muharrem Hicri 61 yılında (Miladi 10 Ekim 680’de) Aşûrâ günü gaddarca ve merhametsizce Kerbelâ’da şehid edilmişlerdir.
Allah (cc), yaşadıkları ve müdafaa ettikleri hakikatler uğruna yüksek şehadete mazhar ettiği Kerbelâ şehidlerine dünya saltanatına bedel uhrevî sultanlığı münasip görmüş, bu faciayla dünyaya küsen ehl-i beyti de manevi karanlıkları dağıtan Kur’ân’ın bayraktarları kılmakla her asırda ümmete manevi sultanlar yapmıştır.
Aşûrâ gününün fazileti nedir?
“Aşûrâ günü Hz. Nuh’un (as) gemisi, Cudi Dağına indirildi. O gün Nuh (as) ve yanındakiler, Allahü Teâlâ’ya şükür için oruçlu idiler. Hayvanlar da hiç bir şey yememişti. Allahü Teâlâ denizi, Benî İsrail için, aşûrâ günü yardı. Yine Aşûrâ günü Allahü Teâlâ Hz. Âdem’in (as) ve Hz. Yunus’un (as) kavminin tevbesini kabul etti. Hz. İbrahim de (as) o gün doğdu.” (Taberani)
“Medine’de aşûrâ günü oruç tutan Peygamber Efendimiz, Yahudilerin de oruç tuttuklarını gördü. “Niye oruç tutuyorsunuz?” diye sordu. Onlar da; “Allah’ın İsrail oğullarını düşmanından kurtardığı bir gündür, Musa bu günde oruç tuttuğu için” dediler. Resûlullah Efendimiz de (asm), Müslümanların bugün oruç tutmalarının sebebini anlatmak için; “Ben Musa’ya (as) sizden daha layığım” buyurdu. (Buhari, Müslim, Ebu Davud)
Allah (cc) Aşûrâ gününde on peygamberine kurtuluş ihsan etmiştir
● Allah’ü Teâlâ hazretleri, Hz. Musa’ya (as) Aşûrâ gününde mucize ihsan etmiş, denizi yararak firavun ile askerlerini sulara gark etmiştir.
● Hz. Nuh’un gemisi, Cudi Dağının üzerine Aşûrâ gününde oturmuştur.
● Hz. Yunus (as) balığın karnından Aşûrâ günü kurtulmuştur.
● Hz. Âdem’in (as) tövbesi Aşûrâ günü kabul buyrulmuştur.
● Hz. Yusuf (as) kuyudan Aşûrâ günü çıkarılmıştır.
● Hz. İsa (as) o gün doğmuş ve o gün göklere kaldırılmıştır.
● Hz. İbrahim (as) o günde doğmuş ve o gün ateş Onu yakmamıştır.
● Hz. Davut’un (as) tövbesi o gün kabul buyrulmuştur.
● Hz. Yakup’un (as) gözleri o gün açılmış ve oğlu Yusuf’a (as) kavuşmuştur.
● Peygamber Efendimizin (asm) gelmiş geçmiş bütün günahları o gün affolunmuştur.
Aşûrâ günü vuku’ bulan diğer mühim hadiseler
Peygamber Efendimiz (asm) Aşûrâ günüyle ilgili şunları söylemiştir.
● Allahü Teâlâ yedi kat gök semasını Aşûrâ günü yarattı.
● Dağları Aşûrâ günü yarattı.
● Denizleri Aşûrâ günü yarattı.
● Kalemi Aşûrâ günü yarattı.
● Levh’i Aşûrâ günü yarattı.
● Yıldızları Aşûrâ günü yarattı.
● Kürsi’yi Aşûrâ günü yarattı.
● Hz. Cebrail’i (as) ve diğer melekleri Aşûrâ günü yarattı.
● Semadan ilk yağmur Aşûrâ günü yağmıştır.
● Kıyamet Aşûrâ günü kopacaktır.
● İlk rahmet Aşûrâ günü nazil olmuştur.
Aşûrâ günü nasıl değerlendirilmeli?
Nebilerin, salihlerin ve şehidlerin sevabını kazandıran Efendimizin sünneti AŞÛRÂ ORUCUNU unutmayın!
Peygamber Efendimiz bir gün öğleye doğru buyurdu ki:
“Herkese duyurun! Bugün bir şey yiyen, akşama kadar yemesin, oruçlu gibi dursun! Bir şey yemeyen de oruç tutsun! Çünkü bugün Aşûrâ günüdür.” (Buhari, Müslim, Ebu Davud)
“Ramazan-ı Şeriften sonra en faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur.” (Müslim)
“Aşûrâ günü oruç tutanın, bir yıllık günahları affolur. (Müslim, Tirmizi, İ. Ahmed, Taberani)
“Aşûrâ günü oruç tutan, o yıl tutamadığı (nafile) oruçlarının sevabına kavuşur.” [Deylemi]
“Aşûrâ gününün faziletine kavuşmaya bakınız. Çünkü o gün Allah’ü Teâlâ’nın, günler arasında seçtiği mübarek bir gündür. Bu gün oruç tutan kimseye Allah’ü Teâlâ, nezdinde bulunan meleklerin, peygamberlerin, şehidlerin ve salihlerin ibadetleri kadar sevap verir.”
Aşûrâ günü orucunu Yahudilere benzemeden tutun!
“Aşûrâ günü oruç tutun, fakat Yahudilere muhalefet edin. Ondan bir gün önce veya sonrayı da oruçlu geçirin”.(Müslim)
Aşûrâ gecesini ihya edin!
Ebu Hureyre’ den (ra) gelen rivayette ise Resûl-ü Ekrem (asm) şöyle buyurmuştur:
“Bir kimse Aşûrâ gecesini ihya eder de gündüzünü dahi oruçlu geçirir ise ölüm acısını anlamadan ölür.”
Aşûrâ gününü ihya edin!
Hz. Ali (ra) tarafından rivayet edilen bir Hadis-i Şerifte Resûl-ü Ekrem (asm) şöyle buyurmuştur:
“Bir kimse Aşûrâ gününü ihya ederse Allahü Teâlâ onu dilediği gibi diriltir.”
Aşûrâ günü mutlaka bir yetime yardımda bulunun!
“Aşûrâ Günü bir yetimin başını okşayan kimseyi, Allahü Teâlâ o yetimin saçındaki her kılı için cennette bir derece yükseltir.”
Aşûrâ günü bir kişiye bile olsa iftar verin!
“Bir kimse Aşûrâ günü oruçlu bir mümine iftar ziyafeti verirse, Muhammed (asm) ümmetinin tümüne iftar ziyafeti vermiş ve hepsinin karnını doyurmuş kadar olur.”
Aşûrâ günü gözlerinize sürme çekin ki, göz ağrısı çekmeyesiniz!
“Aşûrâ Günü her kim sırma taşından sürme çekerse gözleri katiyen ağrımaz.” (Hakîm, Müstedrek)
Aşûrâ günü sadaka vermeyi unutmayın ki; Uhud dağı kadar sevap alasınız!
“Her kim Aşûrâ günü malından bolca harcarsa, Allahü Teâlâ senenin diğer günlerinde ona bolluk ihsan eyler.” (Beyhâkî)
“Aşûrâ günü zerre kadar sadaka veren kimseye Allahü Teâlâ Uhud Dağı kadar sevap verir, bu sevap kıyamet gününde terazide, mizanda yer alır.”
Aşûrâ günü bir ilim meclisine uğramayı ihmal etmeyin!
“Bir kimse, bir âlimin meclisine veya Allahü Teâlâ’nın zikredildiği yere Aşûrâ Günü gelip onlarla bir saat (bir müddet) oturursa (onlara iştirak ederse), o kimseyi cennete koymayı Allahü Teâlâ üzerine almıştır.”
Aşûrâ günü bol bol selâmlaşın!
“Aşûrâ günü on Müslüman’a selam veren, bütün Müslümanlara selam vermiş gibi olur.” (Şira’t’ül-İslam)
Kaynaklar: Kütüb-i Sitte, Gunyet’üt Talibin, Camiü’s- Sağır, Şir’atü’l İslam, Kalplerin Keşfi, Sahih-i Müslim)
“Aşûrâ günü oruç tutanın, bir yıllık günahları affolur.”
(Müslim, Tirmizi, İ. Ahmed, Taberani)
“Aşûrâ Günü her kim sırma taşından sürme çekerse gözleri katiyen ağrımaz.”
(Hakîm, Müstedrek)
“Aşûrâ günü oruç tutun, fakat Yahudilere muhalefet edin. Ondan bir gün önce veya sonrayı da oruçlu geçirin.”
(Müslim)