anne ve kızı
Celil Boğazı'nda "Ara Ağız" denen mevkide çadır kuran göçebeler
arasında bir ana kızın sevgisi dillere destandır.Birbirlerinden ayrı
bir dakika bile boşa geçen zamandır onlar için. Kız,günün birinde
Celil Boğazı'na yolu düşen bir delikanlıya gönlünü kaptırır.Delikanlı
da boş değil O'na karşı.Bir süre sonra evlenmeye karar
verirler.Kız,evlenince de annesi ile birlikte kalacağını düşünür;ama
aslında sevgilisi O'nu ailesinin yanına götürmeyi
düşünmektedir.Evlendikten sonra da kıza gitme zamanının geldiğini
bildirir.Kız ağlayarak böyle bir şeyin asla olamayacağını ve annesini
terk etmeyeceğini söyler;ama eşini kararından vazgeçirmesi
olanaksızdır.Delikanlı son bir gece daha annesi ile kalmasına izin
verir.Anne-kız sabaha kadar birbirlerine sarılarak ağlar.Allah'a
dua ederler"bizi ayırmaktansa taşa döndür"diye.Sabahın ilk ışıkları
ile delikanlı gelir,kızı zorla annesinden ayırır ve ata bindirir. Ara
Ağız,ana-kızın haykırışları ile inler.Kız dört nala giden attan
atlayarak annesine koşar; ama kavuşmalarına çok az mesafe kala
ikiside taşa dönüşür.Birbirlerine o kadar yakınken ne birleşmiş ne
de ayrı kalmışlardır.Taşlaşan ana-kızın gözlerinden sürekli yaş
akmaya başlar; o gün bu gündür de dinmez.Bu taşların suları
her yıl yüzlerce kişi onları ziyaret eder
Yazar : ErDaL KeÇeCi