sitekurucusu Admin
Mesaj Sayısı : 23648 Doğum tarihi : 01/04/65 Kayıt tarihi : 17/02/08 Yaş : 59 Nerden : insanligin oldugu yerden
| Konu: Saddam'dan şiirli veda Perş. Mart 27, 2008 8:58 pm | |
| Saddam'dan şiirli veda
5 Ocak 2007 Darağacında hayatı son bulan Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in idam cezasına çarptırıldıktan sonra vatandaşlarıyla vedalaşmak üzere bir şiir kaleme aldığı ortaya çıktı. Baas Partisi’ni "yaralara merhem olan beyaz bir güle" benzeten Hüseyin, "İşte göğsümüzü açıyoruz kurtlara/Ve canavarın önünde titremeden" diyerek kendisini halkı için feda ettiğini söylüyor.Son üç yıldır Amerikalıların gözetiminde bir hücrede ölüme geri sayan, iki oğlunun ölüm acısını yaşayıp ülkesinin kan gölüne dönmesine tanık olan Saddam Hüseyin’in kaçışı kitaplarda ve şiir yazmakta bulduğu anlaşıldı. İdam cezasına mahkum edildikten sonra kaleme aldığı "Salıverin" isimli şiiriyle halkıyla vedalaşan Saddam Hüseyin, "Baş ettik en zor meydan okumalarla/İnşallah bunların da üstesinden geliriz" diyor. Şiirine, romantik bir giriş yaparak destekçilerinin yüreğini sıcak bir yuvaya benzeten Saddam Hüseyin, sonrasında ise dilini sertleştirerek düşmana meydan okuyor. Düşmanın yabancıları Irak’ın denizlerine yığdığına işaret eden Saddam, onların da sonunun hüsran olacağını söyleyerek destekçilerini yüreklendirmeye çalışıyor. Saddam’ın el yazısı ile kaleme aldığı son metin olduğuna inanılan şiirle birlikte, vasiyetinin memleketi Tikrit’teki ailesine verildiği bildiriliyor. Saddam Hüseyin’in kuzeni Muayed Damin el-Hazza, şiirin kendilerine verildiğini doğrularken, hapishane günlerinde devrik Irak liderinin Amerikalı askerler için de hediye olarak bazı dizeler kaleme aldığı bildirildi. Amerikalılar, edebi değerinden çok, anafikrini merak ettiği şiirin içeriğini İngilizce bilen Iraklılar sayesinde öğrendiler. Ernest Hemingway’in "Yaşlı Adam ve Deniz" romanı favorileri arasında bulunan Saddam Hüseyin’in iki romanı bulunuyordu. "Zabibah ve Kral" isimli kitabında medeniyetlerin beşiği olan bir ülkenin kralı Zabibah’a aşık oluyordu, ancak dünyalar güzeli kız, 17 Ocak’ta tecavüze uğruyordu. Bu tarih, aslında 1991 yılındaki Körfez Savaşı’nın başlangıcına bir göndermeydi. | |
|