Acelya
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Acelya

ACELYANIN DÜNYASI DOSTLUGUN VE SEVGININ TEK SIMGESI
 
PortalPortal  AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 <marquee scrollamount="4" width="100%"><strong>A'dan Z'ye Türk Büyükleri...</strong></marquee>

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
sitekurucusu
Admin
Admin
sitekurucusu


Koç
Yılan
Mesaj Sayısı : 23648
Doğum tarihi : 01/04/65
Kayıt tarihi : 17/02/08
Yaş : 59
Nerden : insanligin oldugu yerden

<marquee scrollamount="4" width="100%"><strong>A'dan Z'ye Türk Büyükleri...</strong></marquee> Empty
MesajKonu: <marquee scrollamount="4" width="100%"><strong>A'dan Z'ye Türk Büyükleri...</strong></marquee>   <marquee scrollamount="4" width="100%"><strong>A'dan Z'ye Türk Büyükleri...</strong></marquee> Icon_minitimePaz Mart 30, 2008 12:20 pm

GAZNELİ SULTAN MAHMUT


Gazneliler Devleti’nin en büyük hükümdarı ve Hindistan Fatihi Gazneli Sultan Mahmut, 2 Kasım 971 tarihinde doğdu. İyi bir öğrenim gördü. Büyük bilginlerin elinde yetişti. Mert ve cesur bir insandı.

Gazneli Mahmut’un babası Sebüktekin, Samanoğulları Devleti’nin Horasan valisi idi. Sebüktekin cesur ve güçlü bir insandı. Samanoğulları’na karşı bağımsızlığını ilan etti.

Gazneliler Devleti’nin kurucusu Sebük Tegin’in oğlu olan Gazneli Mahmut, genç yaştan itibaren devlet idaresinde görev aldı. Babası sağ iken Horasan valiliği görevini yürüttü.

Babası öldüğü zaman yerine küçük kardeşi İsmail geçmişti. Gazneli Mahmut, küçük kardeşini ortadan kaldırarak hükümdar oldu.

998 tarihinde Gazne tahtına oturan Mahmut, Buhara, Horasan, Herat, Belh, Bust ve Kabil’i Samanîlerden aldı. Daha sonra, bugünkü Afganistan ve Belucistan ile Harezm’e kadar tüm Maveraünnehr’i ele geçirdi. Ardından Rey, İsfahan, Save, Kazvin, Zencan ve Ebher’i alarak, İran topraklarının büyük bölümüne hakim oldu.

Eylül 1000’de ilk Hindistan seferine çıkan Sultan Mahmut, 1027’ye kadar Hindistan’a on yedi büyük sefer yaptı. Bu seferler sırasında Hindistan’da birçok cami yaptıran ve İslâm Dinini öğretmek üzere alimler yerleştiren Gazneli Sultan Mahmut, İslam Dininin Hindistan’da yayılıp kabul görmesini sağladı.

Cihangirliği yanında, alim bir kişiliği de olan Sultan Mahmut, sarayında alim ve şairlere çeşitli konularda sohbet ve tartışmalar yaptırırdı. Gazneli Sultan Mahmut’un sarayı bir bilim akademisi haline geldi. Kendisi bilime ve sanata karşı büyük bir sevgi besliyordu. Zamanında Fars kültürü yüksek bir düzeye ulaştı. Bîrûnî ve Firdevsî gibi birçok meşhur İran bilgini Sultan Mahmut’un sarayında himaye gördüler.

Firdevsî’nin meşhur Şehname’si de dahil olmak üzere, devrinin pek çok kitabı Gazneli Sultan Mahmut’a takdim edildi.

Gazneli Sultan Mahmut’un sarayında Türk dili konuşuluyordu. O, Türk dilin yayılmasını ve gelişmesini sağlamış olsaydı, Türk kültür tarihi ölmez eserler kazanacaktı. Ancak o, çevrenin ve dönemin etkisiyle Fars kültürüne önem vererek Farsça’nın çok kudretli eserler kazanmasına hizmet etti.

Türk İslam dünyasının yetiştirdiği en büyük hükümdarlardan biri olan Gazneli Sultan Mahmut, İslam dünyasında yayılma istidadı gösteren sapık Batınî-Rafızî akımlarına karşı da mücadele etti. İmar faaliyetlerine büyük önem veren Sultan Mahmut, Gazne’nin yanı sıra Belh ve Nişabur gibi önemli şehirleri de mamur hale getirdi.

33 yıl hükümdarlık yapan Sultan Mahmut, 1030’da Gazne’de vefat ederek, burada defnedildi.



CEZAYİRLİ GAZİ HASAN PAŞA

Deniz savaşlarında efsanevi kahramanlıklar göstermiş bir Türk kaptanı ve veziridir.

Cezayirli Hasan Paşa 1710 yılında Gelibolu’da doğdu. Uzun süre Cezayir’de yaşadığı ve “Cezayir Dayısı” unvanını kazandığı için ona Cezayirli derler. Çocukluğunda ve gençliğinde ele avuca sığmayan, yaramazlıkları ve kabadayılıklarıyla herkesi yıldıran bir gençti.

Hasan, tüccar Hasan Ağa’nın ticaret gemileriyle dolaşarak denizciliğe alıştı. Sonra yeniçeriliğe girdi. Belgrat seferine karıştı. Morava ve Hisarcık savaşlarında cesaretiyle büyük bir ün kazandı. Savaş dönüşünde yeniden denizciliğe başladı.

Bir Cezayir gemisinde iken düşman gemilerinden birine rampa etmişlerdi. Hasan’ın düşman gemisine atladığı bir sırada kendi gemisi dalgaların etkisiyle ayrıldı. Hasan düşman gemisinde kılıçlı ve hançerli düşmanlarla çevrili kalmıştı. Hasan tek başına on beş kadar tayfayı yere serdi ve diğerlerini de ambara hapsetti. Gemisi yeniden rampa ettiği zaman onun bu gemiyi almış olduğunu gördüler. Gemiyi ona verdiler. Onu “Dayılar” arasına yükselttiler. Şöhreti büsbütün arttı. Cezayir Paşası onu kıskanmaya başlayınca hayatını tehlikede gören Hasan, İspanya’ya kaçtı. Kralın yardımıyla İstanbul’a geldi. İstanbul’da kaptanlar arasına alındı.

1770’te Çeşme deniz savaşlarında Ruslara yenildiğimiz zaman yanan gemisini Rus amiralinin gemisine yanaştırarak iki Rus gemisini yaktı. Yaralı olarak kılıç ağzında denize atladı ve yüzerek sahile çıktı. Bu sıralarda altmış yaşlarında vardı. Bu yenilgi onu çok etkiledi. Ruslardan intikam almak için yeni bir girişimle Limni adasındaki Ruslara hücum etti ve onları yenerek adayı onların elinden kurtardı.

Bu kahramanlığı ona yeni ve büyük bir şöhret getirdi. Paşalığa yükseltildi. Kendisine altın çelenkle Gazi unvanı verildi. Az bir zaman sonra da Kaptanı Derya (Amiral) oldu.

80 yaşında Şumnu’da ölen Gazi Hasan Paşa denizde ve karada kahraman bir Türk aslanıydı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://acelya.forumakers.com
 
<marquee scrollamount="4" width="100%"><strong>A'dan Z'ye Türk Büyükleri...</strong></marquee>
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Acelya :: OSMANLI TARiHi-
Buraya geçin: