Uyan kursağından Yusuf;uyan…
Geçmiş bimarım, rahnem uyan…
Çığlıksız şaha vuran,düşlerimden nehlendiremediğim…
D/ilimde patlıyor narın,yan…
Ukba zamanlardan inme az’ında telaşlı ısmarlanırım Yusuf yanıma…
Her y/anım bir/az…Her y/anım bir/azar sus kadar…
Hoyrat kaderin kederinde kulaçlanırım…
Dönüpte yüz döktüğüm kuyularına, sahra yanımla kundaklandım…
Ey nur kokulu sevgili…!
Eylül çölüne soyundu baskın avazlarım…
Az’ınlık yanıma dayatırım, yaşam arası gevelenen mülteci Yusuf savaşımı…
Kuyularda leyl esen Yusuf yüzüne açtım pencerelerimi…
Zihnimin kursağına aç/ık bırakırım, çekilmiş soluğumu…
Kabzeliğine cür’etim içimin şulesinden…
Kuyularına yedi-i idam perdedar eyler semm övgüleri…
Gözlerin feri kurban ağıtlara…
Dönüpde kuyulara bir dem vurdum yüzümü…İmge lal eserim esaretliğime…
Leyl-i gecelere kuyu uğultusunda esen terk-i yar Yusuf…
Uğultularına Züleyha avazı varırım..Musalla taşına ağır yatar ruhum…
Akşam alacasına çengellenir, çarmığa gerilen kangren başım…
Dönüpte kalma Yusuf, dönüpte kalma içine bükülen Züleyha alacasında…
Söylemlerim paslı pranga dilime…
Bakıpta, susupta görme kıble sabahlara açan yediverenlerimin devrilişini…
Us’uma sekr’i koyulur göçüm…
Leyl_i y/anım;uzak dur keskinliği rahne virajlardan…
Kahbe suallerin dinmeyen serzenişlerinde tutuşan hasretler,yazgımın bitim fermanına felç indiriyor…
Yakup figanında s/arıyorum…
Kuyu diplerinde içimin dokunulmazlına uzlet kılınan devirlerimi…
Gittim kaldığım yerlerde an/ımsanarak…
Kaldım gittiğin kadar az/ımsanarak…
Penceremin nispet-i in’kas yüz’üme Yusuf düşen leyl-i yar…
Sus Yusuf b/akışlım sus…Pustum Yakup karanlığına…
Züleyha olmak yetmedi özüme, Yakup sardım ben’liğime…
Elest meclisinde söz verdim…Yusuf’luğuma astım ruhumu…
O vakte kadar susacak özüm…
Gönül derler ser-i kuyunda bir divanemiz kaldı…Yusuf…