Tarikatta aşk cinayeti iddiası

Tarikatta aşk cinayeti iddiası

---

Olaylar, İsmail Hikmet Öncel’in, 2000’de Rufai tarikatının şeyhi olarak tanıdığı Ömer Faruk Tüker’in düzenlediği dini toplantılara katılmasıyla başladı. Öncel, bir süre sonra toplantılara eşini de götürdü.

İddiaya göre, bu sırada Öncel’in 18 yıllık eşi Leyla Öncel ile Şeyh Ömer Faruk Tüker arasında duygusal yakınlaşma oluştu. Öncel, bu yakınlaşmayı fark ederken, kendisinin de aralarında bulunduğu çok sayıda tarikat üyesinin evlerinde peşpeşe kaybolan altınların şeyhe verildiği şüphesi üzerine tarikattan uzaklaştı. Bu arada Öncel ile eşi arasında tartışma çıktı. Eşiyle tartışan Leyla Öncel, evi terk ederek annesinin yanına gitti.


Eşinin evi terk etmesi üzerine İsmail Hikmet Öncel, Şeyh Tüker’in yanına gitti ve onu eşinin evi terk etmesinden sorumlu tutarak tartıştı. İlişkinin öğrenildiğini düşünen Şeyh de, iddiaya göre, İsmail Hikmet Öncel’in bacanağı İbrahim Bakır’la ağabeyi Mustafa Tüker’e Öncel’i tabancayla öldürttü. Cinayet, Şeyh’in evlenecek kardeşi İbrahim Halil Tüker’in kına gecesinin yapılacağı 26 Şubat’ta gerçekleştirildi. 15 kurşunla vurulan İsmail Hikmet Öncel, kına gecesinin yapıldığı bağ evinin arkasına gömüldü.

Savcılıkça yürütülen soruşturma sırasında Şeyh ile öldürülen müridinin eşi Leyla Tüker’in cep telefon kayıtları incelendiğinde, ikisinin 1 Ocak 2006 ile cinayetin işlendiği güne kadarki dönemde 297 kez telefon görüşmesi yaptığı, aynı tarihlerde saat 23.00 ile 05.00 arasında birbirlerine karşılıklı olarak çok sayıda mesaj çektikleri ortaya çıktı. Şeyh Ömer Faruk Tüker ile öldürülen Öncel’in eşi Leyla Öncel hakkında da ’cinayete azmettirmek’ suçlarından dava açıldı. Sanıklardan tetikçi olduğu iddia edilen Bakır, cinayeti şeyhin talimatıyla işlediğini itiraf etti.

Kaynak:www.hurriyet.com.tr

Bu tarikatçı yobazların hepsi neden sapık olurlar? Oysa biraz sabretseler cennette o kadar bakireleri ve hurileri olacak.

Bugüne kadar tarikat veya kökten dinci dini oluşumlar içerisnde olupta cinsi sapıklığa eğilim göstermemiş bir kişiyi dahi göremezsiniz.
Çünkü hepsinin cinsel kimlikleri bastırılmış ve din yüzünden bu konular tabu haline getirilmiştir. Oysaki eğitim bilimleri ve eğitim psikolojisi gibi felsefe dallarında; bireye belli dönemlerde belli konuların öğretilmesi ve ileride bu konuyla ilgili sapkınlığa ve sapıklığa yönelmemesi için önceden önlem alınma yolu tercih edilmektedir.

Beynini arapların hiç bir geçerliliğe sahip olmayan sözleriyle sulandırmış aileler, çocuklarının da bu karanlık düşüncelerine alet etmektedirler. Dünyada ve özellikle de ülkemizde yaşanan cinsel bozukluklar; bu duygunun kontrol edilememesinden ve yanlış ya da eksik verilen eğitimlerden kaynaklanmaktadır.

Aklını din, din diye bozan ve üstün ahlağa sahip olduklarını düşünen insanların %98 de kimlik bozuklukları ve cinsel tercihlerinde karmaşalar yaşanmaktadır. Bağnaz kafaların en yobaz kesimlerinde erkek çocuklarını sütten erken kesilmektedirler. Yeni dünyaya gözlerini açmış olan bir insan yavrusunda bile hatta kendi çocuğunda cinsel bir dürtü arayan ya da bu tip dürtüleri tetikleyen bir davranış gören tüm kadınlara yazıklar olsun!!Dinci yobazlar, aslında Arapçılığın gereğini yapmaktadırlar. Çünkü her türlü cinsi sapkınlık Araplardan çıkmıştır. Bizde İslam demek, Arap'a dair olan her şeyi almak demek olduğu için, Arap'ın pisliklerini de almaktan geri kalmamışız. Örneğin oğlancılık, İslamiyet'i kabulden önce Türkler'de yoktu. İslamiyet'in kabuluyle birlikte Araplarlar'dan oğlancılığı da ithal ettik. Bugün küfür kelimelerinin bile çoğunu Araplar'dan almışız. Buraya yazmak doğru olmadığı için örnek veremiyorum.__________________
Türk, Tanrı'nın; Atsızcılar da Türk'ün öfkesinden yaratılmıştır.

Atatürk eleştirilebilir mi?

---

Evet, Atatürk eleştirilebilir. Yanlız bunun için bir takım ön şartlar vardır.

1) PİÇ OLMAK: Atatürk'ü eleştirebilmek için PİÇ olmak ilk ve zorunlu koşuldur.

2) KANI BOZUK OLMAK :Türk kanı taşımamak da bir diğer şarttır.Çünkü damarlarında ASİL TÜRK KANI dolaşanların dili Atatürk'ü eleştirmeye izin vermez.

3) SATILMIŞ BİR DEYYUS OLMAK: Avrupa Birliği ve benzeri kuruluşlardan proje yapıyoruz vs. diyerek para koparmak.

4) BEYİNSİZ OLMAK:" -efendim, avrupalılar gelir de -ya her yerde bu adamın resimleri var, nedir bu yaa" sorusuna cevap veremeyecek kadar beyinsiz bir hayvanat olmak.