Acelya
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Acelya

ACELYANIN DÜNYASI DOSTLUGUN VE SEVGININ TEK SIMGESI
 
PortalPortal  AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Albay Reşat Bey

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
sitekurucusu
Admin
Admin
sitekurucusu


Koç
Yılan
Mesaj Sayısı : 23648
Doğum tarihi : 01/04/65
Kayıt tarihi : 17/02/08
Yaş : 59
Nerden : insanligin oldugu yerden

Albay Reşat Bey Empty
MesajKonu: Albay Reşat Bey   Albay Reşat Bey Icon_minitimePtsi Tem. 07, 2008 6:57 pm

Albay Reşat Bey 4z8uge0

O, Türklüğün sessiz onurudur, gururudur, cesaretidir. O, Türk Ulusunun temsil ettiği tüm değerlerin simgesidir. O, başlı başına bir Türkiyedir. Ve Onun yazgısı, gerçekte Türkiyenin yazgısıdır& Ama kaç kişi bilir Onu ve kaç kişi hatırlar? Kaç kişi özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı, hatta aldığımız her nefesi borçlu olduğumuz adsız kahramanlardan biri olarak kendisini yâd eder? Cumhurbaşkanı mı, Başbakan mı, TBMM Başkanı mı, Anayasa Mahkemesi Başkanı mı, Yargıtay Başkanı mı ya da bu ülkeyi yöneten bürokrat ve politikacılar mı?

Eğer bir gün yolunuz Sandıklı-Afyon arasına düşerse, lütfen Onu ziyaret ediniz. Marmaris, Bodrum, Kuşadası, Antalya, Fethiye gibi hemen çoğunluğumuzun yılda en az bir kez tatil için geçtiği yol üzerindedir O. Her gün on binlerce aracın geçtiği yolda, herkes bakar da Onu görmez. Daha doğrusu görmezlikten geliriz o küçücük tabelayı!.. Belli belirsiz şu ibareyi okursunuz: Albay Reşat Bey - Çiğiltepe Şehitliği 10 km!..

10 kilometrelik yolu ancak yarım saatte alırsınız. Aslında yol bile denemez; taşlar, çukurlar ve tozlar arasında tepeleri tırmanırsınız. Yol ayrımında bir tabela daha görürsünüz; en az Türkiyeyi yönetenler kadar kararmış kalpli avcıların nişangahı haline geldiği için bir tek kelimeyi bile okuyamazsınız. Yolu rasgele sağdan takip etmişseniz, bir süre daha güç bela ilerledikten sonra Ona ve Onunla birlikte bu vatan için, bugünlerimiz ve yarınlarımız için canını veren kahramanlarımızın yattığı şehitliğe ulaşırsınız& Tek duyduğunuz, bölgenin en yüksek ve stratejik tepesindeki şiddetli rüzgârın uğultusudur. Başka ne bir ses ve ne bir nefes. Eğer bu ülkeyi seviyorsanız, Cumhuriyetin erdemlerine inanıyorsanız, Türklük bilincine sahipseniz, Albay Reşat Bey ve diğer şehitlerimizi elbette ki duyamaz ama tüm benliğinizde iliklerinize kadar hissedersiniz!.. Onların sizin ziyaretinize de, dualarınıza da ihtiyaçları yoktur; çünkü erişebilecekleri en üst mertebeye zaten ulaşmışlardır. Belki birkaç damla gözyaşı ve kalpten gelen minnet ve teşekkür!.. İsteseniz de başka bir şey veremezsiniz. Yapabileceğiniz tek şey, Onları hissetmektir. Bir de çevrede duyarsız insanlarımızın bıraktıkları çöpleri toplayabilir; tozlanmış mezar taşlarını, Reşat Beyin büstünü ve kitabeleri sevgiyle silebilirsiniz. Hepsi o kadar!..

Albay Reşat Bey Kimdir?

18792da İstanbulda doğan Reşat Bey, 18962da Harp Okulunu bitirdikten sonra, Türk Ordusunun farklı komuta kademelerinde görev yapmış; Trablusgarp ve Balkan Savaşlarına katılmıştır. Askerî Mahkeme üyeliği de yapan ve Birinci Dünya Savaşında Çanakkale Cephesinde olağanüstü kahramanlığı ile dikkatleri çektikten sonra getirildiği 17. Alay Komutanlığı görevindeyken Muşun Rus işgalinden kurtarılmasında da önemli rol oynayan Reşat Bey, XVI Kolordu Komutanı Mustafa Kemal Paşanın takdirlerini kazanmıştır. Ünlü Ziya Paşanın oğlu olan Reşat Bey, daha sonra 53. Tümen Komutanlığına getirilerek Suriye Cephesinde görevlendirilmiştir. 19182de İngilizlere esir düşen Reşat Bey, daha sonra esaretten kurtulur kurtulmaz Aralık 19192da Millî Mücadeleye katılmak üzere İneboludan İstiklal Yolu üzerinden Ankaraya geçmiştir. Reşat Bey, Mustafa Kemal Paşa tarafından 11. Kafkas Tümeni (sonradan 21. Tümen) Komutanlığına getirilmiştir. Yarbay rütbesi ile İnönü ve Sakarya muharebelerine de iştirak eden ve olağanüstü performans gösteren Reşat Beye, son olarak 57. Alay Komutanlığı görevi verilmiş; bizzat Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından, Büyük Taarruzun ikinci gününde, muharebenin ve de ülkenin -ulusun kaderini etkileyecek en kritik mevkide yer alan -Sincanlı Ovasından Dumlupınara kadar tüm yolların önündeki en stratejik engel olan- Çiğiltepeyi düşmandan temizlemesi emredilmiştir. Ne var ki, bu tepenin önemini çok iyi bilen Yunan Başkomutanı Trikopis ise, en zinde kuvvetlerini, üstün ateş gücüyle bu tepeye yığmış; tahkimatı tamamlamıştır.

İşte, gerisini resmi kayıtlardan izleyelim:

& 27 Ağustos 1922 sabahı 57. Alay bu tepeyi kuşatmış, saat 10.302da Mustafa Kemal telefonda komutana;
 Reşat Bey, bu önemli tepeyi ne zaman alacaksınız?
 Komutanım, yarım saat sonra alacağız.
 Başarılar diliyorum.

Mustafa Kemal (10.45):
 Düşmanın halen direndiğini görüyorum. Gözümüz o tepede, çok önemli.
 Komutanım tepeye düşman bir tümen yığmış direniyorlar. Ama alacağız komutanım, mutlaka alacağız.

Mustafa Kemal (11.00):
 Reşat Beyi istiyorum.
 Komutanım Reşat Bey size bir mesaj bırakarak intihar etti. Okuyorum, komutanım.
 Yarım saat zarfında bu tepeyi almak için söz verdiğim halde sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam komutanım.

Mustafa Kemalin gözlerinden yaşlar boşanır:
- Allah rahmet eylesin, Reşat Bey büyük bir vatanseverdir.

11.45 Başkomutanın telefonu çalar:
 Çiğiltepe alınmıştır komutanım. Yüzlerce ölüsünü bırakan düşman Sincanlı Ovasına doğru kaçmaktadır, arz ederim.

İlgili resmi kayıt burada biter.

Sonrasını Başkomutan Mustafa Kemal Paşa şöyle ifade eder:

Türk Askerine,
Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir. Her zaferin mayası sendedir. Her zaferin en büyük payı senindir. Burada şehit olan kahraman evlâtlarımızı minnetle anıyorum, ruhları şâd olsun.
Başkomutan Mustafa Kemal

Şimdi, yukarıdaki en büyük Türkün Atatürkün yüreğinden kopan bu sözler, Albay Reşat Bey Şehitliğindeki mermer bir kitabeye nakşedilmiştir. Başınızı biraz çevirirsiniz, sıra sıra şehitlerimizin kabir taşlarını okursunuz: Sivas - Hasan oğlu Hüsnü - 23 yaşında, Tunceli - Ahmet oğlu Mevlût - 20 yaşında, Konya - Ruşen oğlu Haşim 21 yaşında, Mersin - Hasan oğlu Ömer 24 yaşında, Afyon - Mehmetoğlu Musa - 18 yaşında ve diğerleri& Acısını duyarsınız, hayatlarının baharında, komutanları Reşat Beyin onurlu intiharından sonra gözlerini kırpmadan ölüme doğru koşan gencecik yiğitler!.. Bizler ve bizden sonra gelecekler için en değerli varlıklarından, canlarından vazgeçmiş Türk oğlu Türkler!.. Sonra ana kitabede şu satırları okursunuz ve duyduğunuz acı, sonsuz bir Türk olma onuruna ve gururuna bırakır yerini:

Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır.
Bir tarih boyunca onun uğrunda,
Kendini tarihe verenlerindir.
İleri atılıp sellercesine,
Göğsünden vurulup tam ercesine,
Bir gül bahçesine girercesine,
Şu kara toprağa girenlerindir.

Çiğiltepede 15 dakika gecikme ile kazanılan zaferi ve Türk askerinin inancını, o tarihî anı yaşayarak yaşatan Cenab Ozankan şöyle ifade etmektedir:

Çiğiltepe

İnatla dayandı düşman
Yerden bitercesine çoğala, çoğala,
Mermiyle vur,
Dipçikle vur,
Tükenmez gâvur oğlu gâvur.
Nedersin alamadık Çiğiltepeyi,
Şehit verdik
Yiğit Reşat Beyi,
Tövbe ettik yaşamaya&
Daha gidecek can varmış helâlinden,
Kader bu ya&
Gün ışığında karardı benzimiz
Vıcık vıcık gömleğimiz
Kan akar her damardan.
Sonunda
Söktük hepsini topraktan
Yalın ellerimizle,
Göz yaşımızda parladı Çiğiltepe,
Bir nur&
İnanmıştık: Şehitler ile
Mustafa Kemal Paşa
Bizi korur&

Aziz naaşı Sandıklıda defnedilmiş olan Albay Reşat Bey, askerî yaşamında üstün cesaret ve sevk yeteneğiyle çok sayıda madalya (mecidi nişanları, gümüş muharebe, liyakat, tahlisiye, Alman ve Avusturya-Macaristan savaş madalyaları) sahibi olmuştur. Şahadetinin sonrasında TBMM kendisi adına ailesine İstiklal Madalyası takdim etmiştir. Ailesi, soyadı kanununu müteakip Çiğiltepe soyadını almıştır. Bu mütevazı ama sınırsız onurlu kahramanın, kendisi gibi mütevazı ve onurlu ailesinin nerede olduğu bilinmemektedir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://acelya.forumakers.com
 
Albay Reşat Bey
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Acelya :: KÜLTÜR.::.SANAT.::.TARİH:.. :: Türk ve Dünya Tarihi-
Buraya geçin: