Metropolis Antik Kenti, İzmir'in Torbalı ilçesi sınırları içindeki Yeniköy ve Özbey Köyleri arasındaki bir tepenin üzerinde yeralmaktadır. Kent, Efes'e 30 km İzmir'e ise 40 km uzaklıktadır.
Metropolis, oldukça verimli Kaystros (Küçük Menderes) Ovası'na hakim bir konumdadır. Hayvancılığın yanısıra üzüm, zeytin ve meyveciliğe dayalı tarım, kente önemli gelir kaynağı sağlıyordu.
Antik coğrafyacı Strabon, Ege Bölgesi'ndeki ünlü şarap merkezleri arasında Metropolis'i de saymaktadır. Çevredeki zengin mermer yatakları da önemli bir gelir kaynağı idi. İzmir-Efes yolu üzerinde kurulmuş kentte, ticaretin geliştiği, hatta Hegesias isimli bir bankerin varlığı yazıtlardan öğrenilmektedir.
Metropolisli zenginler, kentlerinin güzelliği için cömert davranmışlar, Stoa, Tiyatro ve Gimnazyum gibi anıtsal yapıların yapımına parasal katkıda bulunmuşlardır.
Metropolis, "Ana Tanrıça Kenti" anlamına gelmektedir. Meter Gallesia isimli Ana Tanrıça'nın tapınağının bulunduğu kutsal mağara, kentin 5 km kadar kuzeyinde Uyuzdere Mevkii'nde bulunmaktadır. Mağara içinde yapılan kazılarda, topraktan yapılmış çok sayıda pişmiş toprak Ana Tanrıça heykelciği bulunmuştur.
Metropolis'te 1989 yılından beri sürdürülen kazılarda en erken yerleşim Akropol'de bulunmuştur. Burada, Erken Tunç Çağı ve M.Ö. 2000'e ait bazı seramik parçaları ile taş baltalar ve Hitit dönemine ait bir mühür ele geçmiştir.
Helen Dönemi'ne ait yerleşim ise M.Ö. 725 yıllarından sonra yine Akropol üzerinde kurulmuştur. Kentin asıl gelişmesi M.Ö. 3. yüzyılda Helenistik Dönem'de gerçekleşmiştir. Yoğun bir şehirleşme etkinliğinin gözlendiği bu dönemde, Stoa, Tiyatro ve Bouleuterion gibi anıtsal kamu binaları yapılmıştır.
Roma Dönemi'nde kent, önemini korumuş ve Hamam, Gimnazyum gibi kamu yapılarının yanısıra, Roma İmparatorluk geleneğinde zengin evleri de yapılmaya başlanmıştır.
Bizans Dönemi'nde Metropolis, bir piskoposluk merkezi olmuştur. Bu dönemde savaşlar ve ekonomik nedenlerden dolayı küçülmeye başlayan kentte, bir Bizans Kalesi inşa edilmiştir.
14. yüzyılın başlarında Aydınoğulları Beyliği'nin egemenliğine giren kent, Osmanlı Dönemi'nde "Kızılhisar" adıyla bir ilçe durumuna gelmiştir. 19. yüzyılda İzmir-Aydın Demiryolu'nun inşası ile Torbalı adıyla bugünkü yerine taşınmıştır