Acelya
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Acelya

ACELYANIN DÜNYASI DOSTLUGUN VE SEVGININ TEK SIMGESI
 
PortalPortal  AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Oğlum Sen mi Geldin?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
sitekurucusu
Admin
Admin
sitekurucusu


Koç
Yılan
Mesaj Sayısı : 23648
Doğum tarihi : 01/04/65
Kayıt tarihi : 17/02/08
Yaş : 59
Nerden : insanligin oldugu yerden

Oğlum Sen mi Geldin? Empty
MesajKonu: Oğlum Sen mi Geldin?   Oğlum Sen mi Geldin? Icon_minitimePaz Eyl. 07, 2008 3:49 pm

Susar bazen insan,
Konuşacak çok şeyi olmasına rağmen ve belki de bağırması çağırması gerekirken bile susar…
Hesap sorması gerekirken hatta isyan edecekken bile susmasını başarır bazen.
Dedim ya bazen tüm susamışlığına rağmen susar.
Sadece susar insan!!!

Bugün dilimden ne bir kelime dökülebildi nede her hangi bir düşünce
geçti aklımdan. Tek bir kelime , sadece tek bir kelime gözümün önünden
geçip duruyor ve benim elimi kolumu bağladığı gibi kan akıtıyordu
yüreğimden.

Adını bilmiyordum aslında, öğrenebilirdim; ama öğrenmedim çünkü
gördüğüm yazının devamını okuyamadım. Bildiğim tek şey bir ananın
evladıydı o da.

Kokusunu duyduğunda çocuklaşan ama kocaman bir adam.

Yolunu gözlüyordu anası, belki hayaller kuruyordu gelişinin ardından
oğlunun. Mesela düğününü düşünüyordu onun, düşünürken de aklından gelin
adaylarını geçiriyordu belki; hani belki geliniyle arasında ki
diyaloglar bile gelmişti düşünürken oğlunun evliliğini.
Bir anlıkta olsa, torunları sarmıştır boynunu yada; en azından oğluna
sarıldığı o an defalarca gelip gülümsetmiştir yüzünü annesinin.

Genç adam yorulmuş olabilirdi mümkündü bu, annesini özlüyordu büyük
ihtimal ve belki de annesinin aklından geçen eşini, eşi olacak
sevdiğini.

Her şey gelecekteki güzel günlere dairdi, annesiyle ayrı yerlerde
kurdukları düşler bile bir gelecekte birleşiyor ve birbirlerinden
habersiz gülümsetiyordu ikisini de.

Annesi gelinine kızarken hayal ederken kendini, o aynı düşünceyle ne
yapması gerektiğini soruyordu belki de… Olur ya şimdiden düşünmek
gerekirdi böyle şeyleri zamanı gelince orta yolu bulabilmek için.
Bilmiyordu gerçi bulamıyordu ne yapacağını ya düşünmek mutlu ediyordu
uzaklarda kalmış bedenini…

Bildikleri tek şey ikisi de acıya yer vermiyordu hayallerinde.

Bir gün o kurşun gelipte ruhunu alana kadar genç adamın, devam etti
düşlerdeki yolculuğu anası gibi isimsiz kahramanın. Bir gün hiç
bilmediği bir yerde, insanları korumak için verdikleri görevi yerine
getirmek için çalışırken. Bir kurşun, tek bir kurşunla kaybetti
hayallerini ve kırmızımsı bir nehre aktı tüm umutları gözlerini
kapatırken yaşama genç adam. Annesinin gözleri geçerken aklından, son
kez baktı mavi gökyüzüne de tek bir pişmanlık duymadan yitip gitti
kaybolan umutlarının ardından.

Ana ya bu hissetmişti muhakkak. Hissetmişti de konduramamıştı o güzel
evladına, hayra yordu bu yüzden büyük ihtimal. Hani rüyada görülen ölüm
ömrü uzatırdı ya ona yordu özlem dolu kalbi.

O gün kapı çaldığında da doğru düşünmüşüm diyerek açtı kapıyı. Kepten gözleri görülmeyen askere sarıldı hemen.

-Oğlum sağ salim döndün ya…

Bir yaş aktı sarıldığı askerin yanaklarına. Askerler ağlamaz mıydı, boş
versenize. Bir ana yüreğinin sıcaklığını, özlemini her zerresinde
hissedipte sonra oğlunuz şehit oldu cümlesini kuracak kişi kim olursa
olsun nasıl dayanırdı böyle bir duruma.

Asker olmak işe yarar mıydı böyle bir durumda…

Dedim ya adını bilmiyorum askerin. Nasıl öldüğünü de bilmiyorum
aslında. Bir kurşun diyip geçtiğime bakmayın okumaya dayanmadı yüreğim
annenin o sözünü duyunca. Her şeyin başlangıcı bir kurşundan geçiyor ya
hani ondan öyle dedim ve geçtim. Adını bilmediğim o askerden söz
etmeden duramayacağını bildiğim için sadece, sadece o ananın acısını
duymasam da bu sabah onunla birlikte ağladığımı söyleyebilmek için...
Söylerken aslında, aklımdan geçirdiğim lanetlere rağmen susmam
gerektiğini hatırladığım için; küçücük bir kurşunun ardına sığındı
yüreğim.

Adını bilmiyorum, nasıl öldüğünü…
Bildiğim tek şey annesi kapıyı o diye açarken, aslında tüm umutlarının kızılımsı bir denizde kaybolduğunu anlatmaktı dileğim…

Suskunluğumu bozmaya çalışmaktı benimkisi anlayacağınız.
Öyleydi ya düşünüyorum da susmak en iyisi galiba…

Çünkü bazen susar insan.
Tüm susamışlığına, hesap sorma açlığına rağmen susar.
Acı öyle bir çöreklenir ki kalbinin tam ortasına, yapacak hiçbir şey bulamaz susmaktan başka.

Bu nedenle ben de o asker için susuyorum şimdi.
Sadece susuyorum annesinin düşlerine düşen ve hayatın acımasızlığında kaybolan o isimsiz kahramanın ardından.

Susamışlığıma rağmen ,
Ben susar
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://acelya.forumakers.com
 
Oğlum Sen mi Geldin?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» HOS GELDIN ARAMIZA SAYIN AGCA

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Acelya :: BIZIM YÜREGIMIZDE ÖLMEYEN SEHITLERIMZE ÖZEL KÖSE-
Buraya geçin: