Bir tatbikat sırasında paraşütçü komandolar uçaktan atlıyorlardı.
Atlama sırası gelen en son paraşütçü epey bir vakit geçtiği halde
atlamamıştı. Komutan sinirli bir şekilde "Atlasana oğlum" diye bağırdı.
Paraşütçü "Atlamam komutanım"
Komutan iyice sinirlenmişti "Ne demek atlamam lan sana emrediyorum çabuk atla" deyince, asker;
"Komutanım bırak emretmeyi, öldür yine atlamam." diye cevap vermişti.
Komutan bakmış olacak gibi değil, rica eder bir tavırla;
"Bak oğlum aşağıda benim komutanlarım var, onlarda benden hesap
sorarlar, haydi atlayıverde senni yüzünden benim başım belaya girmesin."
Asker inadım inat cinsinden,
"Atlamam komutanım"
"Peki neden atlamıyorsun evladım, geçerli bir sebebin varmı?"
"Komutanım benim annem çok mübarek bir kadındır, gördüğü bütün rüyalar
çıkar. Sabah telefon açtı, oğlum rüyamda senin paraşütün açılmadığını
gördüm sakın atlama dedi, onun için atlamıyorum." deyince komutan,
"Oğlum inanma böyle şeylere hadi atla gözünü seveyim." diye
yalvarıyordu asker ise kararından vazgeçmiyor "Atlamam" diye
diretiyordu. Ne yapacağını şaşırmış olan komutan çaresizlik içinde,
"Peki oğlum gel paraşütleri değişelim, benimkini sen tak, seninkini
ben, o zaman atlarmısın?" diye ümitsizce sordu. Asker bu teklife olumlu
baktı ve kabul etti paraşütleri son sürat değiştirdiler ve delikanlı
kendini uçaktan boşluga bıraktı. Paraşütü açıldı ve sakin süzülürken
yanından,
-Ananııı!!! diye komutanının feryadı geçip gitmiş, asker komutanının feryadınının sonunu bile duyamamıştı.