Acelya
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Acelya

ACELYANIN DÜNYASI DOSTLUGUN VE SEVGININ TEK SIMGESI
 
PortalPortal  AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Yaşasın, Ramazan geldi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
sitekurucusu
Admin
Admin
sitekurucusu


Koç
Yılan
Mesaj Sayısı : 23648
Doğum tarihi : 01/04/65
Kayıt tarihi : 17/02/08
Yaş : 59
Nerden : insanligin oldugu yerden

Yaşasın, Ramazan geldi Empty
MesajKonu: Yaşasın, Ramazan geldi   Yaşasın, Ramazan geldi Icon_minitimeÇarş. Eyl. 10, 2008 6:33 pm

Yaşasın, Ramazan geldi 619"Kullarım
Beni sana soracak olursa, muhakkak ki ben (onlara) pek yakınım. Bana
dua ettiği zaman, dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da
benim çağrıma cevap versinler ve bana iman etsinler. Umulur ki irşad
(doğru yolu bulmuş) olurlar." (Bakara Suresi, 186)




Ramazan ayına bir kez daha kavuşmanın sevinci ve heyecanıyla Eylül
ayına girdik. Sonbahar bu defa çok güzel ve anlamlı bir şekilde
zeminimize misafir oldu. Zira içinde bin aydan daha hayırlı olan
Ramazan’ı barındırarak.



Ramazan duayla gelir:



Ramazan ayı dua ayıdır. Özellikle, duaya çok ihtiyacımız olan şu
günlerde, bizim için rahmet penceresi oldu ramazan. İnternette bir
haberde duaya olan ihtiyacımızın had safhada olduğu gösteriliyor. Haber
başlığı şöyle: “Ankara’nın suları duaya kaldı”. Evet, bir kez daha
anladığımız bir hakikat: Yağmurun yağması, bizim irademiz dışında ve
buna Yaratıcı’dan başka kimsenin gücü yetmez. Çoğu zaman unuttuğumuz
“acizliğimiz”, yağmursuzluk vesilesiyle yüzümüze vuruluyor sanki. Öyle
ya; o kadar fakiriz ki aslında, tek sermayemiz şairin dediği, “Dua
sığıyor sadece avuçlarıma” mısralarında saklı.



Dua bir sığınaktır. Bütün korkulardan, yoksunluklardan, acılardan,
olan ve olabilecek her türlü hâlden… Çünkü insan sonsuz acizliğiyle
birçok belayla karşı karşıya kalıyor. Birçok düşmanın hücumuna maruz.
Sonsuz fakirliğiyle birlikte, sonsuz ihtiyaçları olduğundan insanın
asıl vazifesi imandan sonra duadır. Dua, aynı zamanda bir insanın
Allah'ın varlığına olan imanını, Allah'ın gücüne olan güvenini,
Allah'ın dualarına icabet edeceğine olan inancını, Allah'a olan
sevgisini ve yakınlığını gösteren çok önemli bir ibadettir.


Şüphesiz, insan duasıyla, Rahmet hazinesinin anahtarına ulaşır.
Tükenmez kuvvet sahibi olan Yaratıcı’ya yaklaşır. O’nun sonsuz gücüne
sığınır. En sevdiklerine bile anlatamadığı sıkıntılarını, dertlerini ya
da ihtiyaçlarını O’na açar. Dua eden kişi bilir ki, Allah’tan başka
kimse onu duymaz ve icabet etmez. Zira Allah samimi olarak kendisine
dua edenlerin duasına bir şekilde mutlaka icabet edendir. Peki, nasıl
dua edeceğiz? Bununla ilgili olarak Peygamber Efendimiz (asm), “Allahü
teâlâya günah işlemeyen dil ile dua edin!” buyurunca, böyle bir dilin
nasıl bulunacağı sorulmuş. Bunun üzerine “Birbirinize dua edin! Çünkü
ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir” buyurdu. O hâlde
bu ayda hemen herkesin birbirine çokça dua etmesi gerekir.


Ramazan, hayatımızı düzenler…



Ramazan ayını, sadece orucun tutulduğu ay olarak düşünmemek lazım.
Bununla birlikte getirdiği oruç zorunluluğuyla “hayatımızı düzenleme”
işlevini de gördüğü unutulmamalıdır. Deyim yerindeyse, günlük
yaşantımız programlanır. Zira sahur bereketinden faydalanmak için erken
uyumamız gerekir. Gündüz iftara yetişme telaşı derken, her işimiz iftar
ve sahur arasında ilerler.



Akşam ve sabah ezanının sesi kulağa Ramazanda farklı gelir. Akşam
bütün aile fertleri aynı sofranın etrafında toplanır. Buram buram sevgi
kokar sofralar. Bu birliktelik, yemeklerin de lezzetini değiştirir.
Annelerimizin yemeklerinin kokusunun bu kadar güzel olduğu, Ramazan’da
daha iyi fark edilir. Azıcık muhabbet, birazcık sevinç katıldı mı
sofraya, işte iftarın tadı burada başlar.


Ramazan insanı terbiye etmeye gelir



Normal zamanlarda yaptığımız programlar, vaktinde yapılmayan işler
Ramazanda bir sıraya girer. Ramazan irademizi terbiye etmeye gelir.
“Çok yiyorum, kendime hâkim olamıyorum sözleri” geride kalır artık.
Midemiz her istediği şeye istediği anda el uzatamayacağını anlayıp
sukuta erer. İrade mecbur kalınca, neler yapacağını anlar. Gözlerimizin
önünde şırıl şırıl akan suyu iç(e)miyoruz. Mutfak ayaklarımızın ucunda,
gitmiyoruz. Hâsılı, Ramazan itaat ettirir ki, bu ayda hayatın sadece
yemek, içmekten ibaret olmadığı anlaşılır. Bu sebeple insan, her uzvuna
oruç tutturup, daha dikkatli yaşamaya çalışır. İbadetler daha bir
şevkle yapmaya başlanır. Oruçla beraber namazlara daha bir önem
verilir. Camiler dolup taşar. Çoluk çocuk ailece teravihe yetişmek için
abdest sırasına girilir. Aynı safta, aynı kıbleye yönelerek, bizleri
yaratan ilâhî gücün sahibi Allah’ın huzurunda fâni bir kul olduğumuzu
bir kez daha anlarız. “Teravih namazına giderek, huşu içerisinde yirmi
rekât namaz kılmanın sevabına inanarak ve mükâfatını yalnızca Allah’tan
umarak kılanların geçmiş günahlarının affedileceği” şevkimize şevk
katar. Ve ramazan yeniden cemaat şuuruna ermemiz için gelir.


Ramazan sosyal ilişkileri canlandırır



Ramazanda evlerimizde verdiğimiz iftarlarla, sosyal ve akraba
ilişkilerimizi yeniden gözden geçirmemizi sağlar. Ayrıca sadece yakın
çevremizi değil, ihtiyacı olanları da sofralarımıza davet ederek şefkat
ve yardımlaşma duygusunun ulviliğini anlayıp alışkanlık hâline
getirmemize imkân verir. Evet, belki de hiç hatırlamadıklarımızı
hatırlarız. Açlığı yaşayıp aç olanın hâlinden daha iyi anlarız. İftar
ettirdiğimiz kişi veya kişilerin alacağı sevap kadar sevap alacağımızı
ve oruçlunun sevabından bir şey eksilmediğini bilmek, sevincimize
sevinç katar.


Unutmayalım, Ramazanda iki sevinç hatırlanır. Birincisi yaşanır,
ikincisi umutla beklenir. Zira peygamberimiz: “...Oruçlu için iki
sevinç vardır: Biri iftar ettiğinde, diğeri de Allah’a kavuştuğu
vakittir.”



Kuran Ayı: Ramazan



Ramazan ayı, Kur’an ayıdır. Ve Ramazan elinde Kur’anla gelir.



Yıl içinde çok az okunan, belki de hiç açılmayan Kur’anlar duvardan
iner. Bir ay boyunca evlere, mukabele vesilesiyle nur yağar. Kur’anla
olan yakınlığımız artar. Ayrıca Ramazan ayının içinde, Kur’an
indirilmeye başlandığı gece olması dolayısıyla bin yıldan daha hayırlı
olan mübarek Kadir gecesinin mevcudiyeti Ramazana ayrı bir ulviyet
kazandırır: "Şüphesiz Biz, Kur'an’ı, Kadir gecesi indirdik. Sen o Kadir
gecesinin ne olduğunu bildin mi? Kadir gecesi, bin aydan daha
hayırlıdır. O gece melekler ve ruh (Cebrail) Rabblerinin izni ile,
bütün emirlerle inerler. O gece, şafak atıncaya kadar emniyetli ve
selametli bir gecedir" (el-Kadr, 97/1-5).


Ve Ramazan tadı damağımızda kalarak gider
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://acelya.forumakers.com
 
Yaşasın, Ramazan geldi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Giiti OKS geldi SBS
» RAMAZAN AYI
» Ramazan+++++++++++++

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Acelya :: RAMAZAN ÖZEL-
Buraya geçin: