Binlerce (Seni Seviyorum) Borcum Vardı Sana!
bir yemin sözüm vardı sana
geçmişimle geleceğim arasında ki işte o limanda
saati gelmiş vapuru kaçırma telaşı olmadan içimde
bekleyecektim ! güvercin inişini avluma
sana uyanışlarımın çapaklı gözleri açılmadan
boşa sarılan kollarımın huysuzluğu dinmeden
sol yanımdaki soğuk yastığıma akıttığın gözyaşı lekesi
silinmeden..
bir yemin borcum vardı ! ellerim ellerine değmeden
dağ gibi üzerime devrik yalnızlığımın koyaklarında efsunlu
tiz sesinin ötüşünü sakladığın kuş kanadında özgür
suskun, mütevekkil, yorgun bedenimin şahdamarında
yeryüzüne depremler düşürecek..
boynumun vebali bir yemin borcum
biz bu sevdayı..
henüz koklanmamış
tomurcuklarında yedi renk filize durmuş
faydasız yılların bağ bozumu arifesinde
ağır bedellerin beyazı şakaklarımızda büyüttük..
biz bu sevdayı..
kaçak gecelerin küf kokan sokaklarında
nankör mermilerin bağrımıza hunharca gömüldüğü
kelepçeli ellerimizde sabırla, inatla, hırsla..
çat diye çatlayacak iki yüreğin tam ortasında yeşerttik
şimdi bir mevsim ki ! hazan
dallar çıplaklığına ağlarken sessizce
karıncaların yaz boyu koşuşturmaları meyvesini vermişken
hırçın kartalların kanatlarında sıcak iklimlere göçe durmuşken umutlar
tüm takvim yapraklarını yakarcasına..
eylül sarısına nispet ! yeşile boyuyorum zamanı
bir yemin borcum vardı sana..
yalnızlığının dipsiz kuyularına atıyorum kendimi
ses veriyorum gecene
eteklerimdeki tüm taşları hasretine mesafe çeken yollarıma ekerek
uzak iklimlerden bulutlara yükleyip gözyaşlarımı
sözümü tutuyorum ! adam gibi
leke sürmediğim sevdanı avuçlarımda nefesimle ısıtıp
saçlarına yağıyorum ! kaldır başını gözüm
borcumu ödüyorum..
-seni seviyorum-
Levent Saral