HADİS–İ ŞERİFLERDE:
KADİR GECESİ NİÇİN BİN AYDAN HAYIRLI BİR GECEDİR?
İmam Malik'in "Muvatta"da kaydettiğine göre; bu gece ile ilgili şöyle bir haber rivayet edilmiştir:
"Hazreti Peygamber Sall
u Aleyhi ve Sellem'e ümmetinin ömrü gösterildi. Resûlullah önceki ümmetlerin ömrüne nispetle kendi ümmetinin ömrünün kısa olduğunu gördü. Amelde onların uzun ömürde işlediklerine yetişemezler diye, ümmetinin ömrünü kısa buldu. Bunun üzerine Cenab–ı Hak bin aydan hayırlı Kadir gecesini verdi."(
Resûlullah Sall
u Aleyhi ve Sellem Efendimiz, ümmetine olan düşkünlüğü, sevgisi, şefkati sebebiyle diğer ümmetlere karşı üstün olmalarını istemişti. Geçmiş ümmetlerde yaşayan insanların ömürleri uzun, ümmet–i Muhammed'in ömrü ise, onlara oranla kısa olduğu için uzun ömürde işlenen sevaplar çok, kısa ömürde işlenen sevaplar az olacağından, bu durum Resûlullah Sall
u Aleyhi ve Sellem'in üzülmesine sebep olmuştu. İşte geçmiş ümmetlerle aradaki farkı kapatmak için Allah Celle Celâluhu bizlere bir fırsat verdi. Bu fırsat, bin aydan hayırlı bir gece olan Kadir gecesidir.
KADİR GECESİ HANGİ GECEDİR?Resûlullah Sall
u Aleyhi ve Sellem'e Kadir gecesi Ramazanın neresinde? diye soruldu.
–O, Ramazanın tamamında.(9) buyurdu.
Kadir gecesinin hangi gece olduğuna dair sorular, Resûlullah Sall
u Aleyhi ve Sellem'e sıkça sorulmuştur. O da bu sorulara muhtelif cevaplar vermiştir.
"Ramazan ayının içindedir."
"Tek gecelerinde" ve bilhassa "son on gününde" olabileceği haberleri rivayet edilmiştir.
Ramazan ayı içinde hangi gecenin Kadir gecesi olduğuna dair rivayetler o kadar farklı ve çoktur ki, müminler bu haberlerden hareketle, İbn Hacer'in naklettiği üzere bir kısmı batıl olmak üzere kırktan fazla görüş ileri sürmüştür.
Batıl görüşlerden birine göre; Kadir gecesi Ramazanda değil, yılın herhangi bir gecesindedir. Batıl olduğu belirtilen bir diğer görüşe göre de, bu gece bir kereye mahsustur, o da Kur'an'ın indiği gecedir, artık bir daha aranmamalıdır.
Kadir gecesi, Ramazan ayının herhangi bir gecesinde olabilir; asla ramazanının dışında değildir. Hatta Aliyyü'l–Kârî, yukarıdaki hadisi şerife dayanarak şöyle demiştir:
"Faraza bir kimse Ramazan ortalarında veya daha önce, hanımına:
–'Sen Kadir gecesinde boşsun.' diyecek olsa, müteakip senenin ramazanı gelinceye kadar hanımı boş olmaz. Bu durumda talak, yeni Ramazanda, o sözü sarf etmiş olduğu günde vukua gelir."
* * *
Kadir gecesi ile ilgili günümüze kadar ulaşan rivayetlerden birkaçını nakledelim:
İbn Ömer Radıy
u Anhümâ anlatıyor:
Hazreti Peygamber Sall
u Aleyhi ve Sellem'in ashabından bazılarına, rüyalarında Kadir gecesinin Ramazanın son yedisinde olduğu gösterildi. Rüyalar kendisine anlatılınca Efendimiz Sall
u Aleyhi ve Sellem:
–Görüyorum ki, rüyanız son yediyi göstermektedir. Öyleyse, Kadir gecesini aramak isteyen son yedide arasın.(10) buyurdu.
* * *
Hazreti Aişe Radıy
u Anhâ'dan gelen bir rivayette Resûlullah Sall
u Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
–Kadir gecesini, Ramazanın son onunda arayın.(11)
* * *
Ebû Saîd Radıy
u Anh anlatıyor:
"Resûlullah Sall
u Aleyhi ve Sellem buyurdular ki:
–Kadir gecesi bana (bugün rüyamda) gösterildi, (şu anda hangisi olduğunu unuttum). O gecenin sabahında kendimi su ve toprak içinde secde ederken buldum.
Derken hava bozdu, yağmur başladı. Zaten mescit çardak şeklindeydi, üstü ağaç dallarıyla örtülü idi. Resûlullah Sall
u Aleyhi ve Sellem'in burnu (alnı) üzerinde ve burun yumuşaklarında su ve toprak bulaşığını gördüm. O gün Ramazanın yirmi birinci gününün sabahıydı."(12)
* * *
Zirr b. Hubeyş anlatıyor:
"Übey b. Ka'b Radıy
u Anh'a dedim ki:
–İbn Mes'ûd, "Senenin bütün gecelerinde kalkan kimse Kadir gecesine tesadüf edebilir, diyormuş. Siz bu konuda ne dersiniz?"
Bana şu cevabı verdi:
–Kendisinden başka ilâh olmayan Zat–ı Zülcelâl'e yemin olsun ki, Kadir gecesi Ramazan ayındadır. O gece, Resûlullah Sall
u Aleyhi ve Sellem'in bize kalkmamızı emrettiği gecedir ki, o da yirmi yedinci gecedir. Bunun alâmeti, o gecenin sabahında güneşin beyaz ve ışınsız olarak doğmasıdır."(13)
ULEMANIN KADİR GECESİ HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİKadir gecesinin Ramazan ayı içinde olduğu konusunda çok az bir kesim hariç ittifak vardır. Bunun bu şekilde olduğunun en açık delili yine Kur'an'dan getirilmiştir. Ayet–i Kerime'de Rabbimiz:
"Ramazan ayı; insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'–an'ın indirildiği aydır."(14) buyurmaktadır. Kur'an–ı Kerim'in Ramazan ayında indirildiği açık bir gerçektir. Gelelim bir başka ayet–i Kerimeye:
"Biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik."(15) buyrulmaktadır. Kur'an Ramazan ayında ve Kadir gecesinde indirilmiştir. Burada zikredilen iki âyet arasında bir çelişkinin olmaması için Kadir gecesinin Ramazan ayı içinde olması gereklidir. Rabbimizin ayetlerinde çelişki olmayacağına göre; Kadir gecesinin Ramazan ayı içinde olduğu kesindir.
Ramazan ayı içinde hangi gecenin Kadir olduğu hususunda kesin bir bilgi mevcut değildir. Çoğunluğun üzerinde ittifak ettiği birkaç gece vardır. Bunlardan bazılarını şunlardır:
RAMAZANIN İLK GECESİİbn Rezîn; Kadir gecesinin Ramazanın ilk gecesi olduğunu söylemiştir. Kadir gecesinin Ramazanın ilk gecesi olduğunu söyleyenler şöyle bir açıklama getirmektedirler.
"Hazreti İbrahim'in sahifeleri Ramazanın ilk gecesinde indi.
Hazreti Musa'nın Tevrat'ı Ramazanda nazil oldu.
Hazreti Davud'a inen Zebur Ramazanda nazil oldu.
Hazreti İsa'ya indirilen İncil de Ramazan ayında nazil oldu.
Kur'an ise, Hazreti Peygamber Sall
u Aleyhi ve Sellem'e tamamlanıncaya kadar her sene Kadir gecesinde indiğini, Cebrail Aleyhisselâm, Kur'an'ı Beytü'l–İzze'den, yedinci kat gökten en yakın semaya indirmiş, oradan da Cenab–ı Hak, Kur'an'ı yirmi yıl, yirmi ayda inzal etmiştir.
Şimdi bu ay, bu kadar yüce şeylerin kendisinde meydana geldiği bir ay olunca, hiç şüphesiz son derece kıymetli, şerefli ve muazzam olmuş olur. Dolayısıyla da bunun ilk gecesi Kadir gecesi olmuş olur."
RAMAZANIN YİRMİ YEDİNCİ GECESİHasan el–Basrî, Kadir gecesinin Ramazanın yirmi yedinci gecesi olduğunu söylemiştir. Bu gecenin sabahında Bedir savaşı olup bittiği için bu gecenin Ramazanın yirmi yedinci gecesi olduğu söylenmiştir. Rivayet olunduğuna göre; Hazreti Ömer Radıy
u Anh, bu meseleyi sahabeye sormuş, sonra da İbn Abbas'a dönerek:
–Ey ilimler dalgıcı, bu konuya bir dal, demiş.
Bunun üzerine orada bulunan Zeyd b. Sabit itiraz ederek:
–Muhacirinin çocukları bu mecliste bulunduruldu da bizim çocuklarımız bulundurulmadı, deyince, Hazreti Ömer Radıy
u Anh:
–Sen bu sözünle, İbn Abbas'ın bir çocuk olduğunu söylemek istiyorsun; ama ne var ki, onda bulunan ilim sizde yoktur, buyurdu..
Ardından İbn Abbas söze şöyle girer:
–Allah'a en sevimli sayı, tek olan sayıdır. Tek olan sayıların en sevimlisi ise, yedidir. İşte bundan dolayı o, yedi kat göğü, yedi kat yeri, yedi günden oluşan haftaları, yedi tabakalı cehennemi, sayısı yedi olan tavafı ve yedi uzvu zikretmiştir. Böylece, bu gecenin Ramazanın yirmi yedinci olduğuna delalet eder.
İbn Abbas'ın şöyle dediği de rivayet edilmiştir:
–Kadir gecesi ifadesi dokuz harften oluşmaktadır. Bu ifade, bu surede üç defa geçmektedir. Dokuzu üçle çarptığımızda yirmi yediyi buluyoruz.
RAMAZAN’IN SON GECESİKadir gecesinin ramazanın son gecesi olduğunu söyleyenler de iddialarını şu ifadelere dayandırırlar:
"Bu gece, bu aya ait taatların kendisinde tamamlandığı bir gecedir. Daha doğrusu, Ramazanın bu işi tıpkı, peygamberlerin ilkinin Âdem Aleyhisselâm, sonuncusunun da tıpkı Muhammed Sall
u Aleyhi ve Sellem olması gibidir. İşte bundan ötürü, bir hadiste, "Ramazanın sonunda, başından itibaren bugüne kadar cehennemden azat edilen nefisler sayısınca insan, sadece bu gecede azat edilir." buyrulmuştur.
Daha doğrusu, Ramazanın ilk gecesi, bir oğlu olan kimse gibidir. Binaenaleyh bu gece, şükür gecesidir. En son gecesi de, bir çocuğu ölen kimsenin hâli gibi ayrılık gecesidir. Bu sebeple bu son gece, sabır gecesidir. Şimdi sen, herhalde sabırla şükür arasındaki farkı anlamış bulunuyorsun."